Examples of using "속도를" in a sentence and their turkish translations:
Ne zaman hızlanacağını veya yavaşlayacağını biz seçeriz.
Bence, daha yavaş teknolojik gelişmeler isteyebileceğin
Titreşimler aracılığıyla şeklini ve boyutunu kestirebilir.
onların hızına ayak uyduramayacağımı da anladım.
bir çizgi roman süper kahramanı ile kıyaslayalım.