Examples of using "생명을" in a sentence and their turkish translations:
can kaybına sebep olabiliyor.
Sizin yaşam destek sisteminiz
ve hatta hayat kurtarabilir.
...geri kalanının hayatını kurtarır.
geçmiş dünyaları canlandırıyor.
Milyarlarca can kurtarmak,
bir taşı hayata geçirmek için gerçekleştirilen kültürel ritüel.
hastalıkları önleme, zayıf düşüren rahatsızlıkları iyileştirme,
Bizi ayakta tutan kalori.
Hayatını kurtarmak için en ufak vücut teması yeterli.
ABD ve başka ülkeler hayat kurtarmayı suç sayıyor
tam doğru olacak şekilde sıcaklıkları yalıtır ve düzenler