Examples of using "공장을" in a sentence and their turkish translations:
durmadan çalıştık.
ve fabrikayı inşa ederken
Bana etrafı gezdirip gösterdi.
Kamu hizmeti veren şirket en sonunda yıktı,
Tek işleri, tesisi parçalara ayırmak
Onurlu bir şekilde fabrikayı kapatıyorlardı.
Bu yüzden küçük bir fabrika kurdu
Ekvator'da peynir fabrikası yapmak bir riskti.
…koronavirüs yüzünden her biri Amerika’daki tesislerini geçici olarak kapatıyor.”