Examples of using "저를" in a sentence and their turkish translations:
beni değiştiriyor.
O insanlar bana yardım ettiler;
Beni izole etti ve her zamankinden
Kendimi bir çocuğa tanıtmak için uzandım,
sadece durup bana baktılar.
utancın sesi beni azarladı,
Neden beni anlamadı?
hızla yanıma geldi ve bana tutundu.
Beni bir yere bırakmadı.
Ayrıca beni kabul de edeceklerdir.
Beni umutsuzluğa sevk eden şey ise
gün ve gece boyunca hayatta kalmak.
Bu bana iyi gelen bir düşünce yapısıydı,
cankurtaran beni fark edip kurtarabilirdi.
Sonra 2010 yılında bir Nazi beni taciz etmeye başladı.
ve insanlar beni yalnız bırakacaktı
ama çocuk beni şunu söyleyerek ikna etti,
Bu benim için çok güzel bir şey
Beni av stratejisinin bir parçası olarak kullandı.
El becerisini kullanan sihirbaz diyebileceğiniz biriyim,
şimdi bana bir insan olarak saygı duyuyorsunuz.
Beni çok çeşitli okullara gönderdi.
genellikle bir çocuk bana dik dik bakar.
''Beni sevmeye devam edecek mi?''
ve beni en karanlık günlerimde kurtaran stratejilerim.
Dünya beni uzaklaştırmadı, yakınına çekti.
Yaklaştığım insanların büyük çoğunluğu benimle buluşmayı kabul etti.
Sabit bakışlar, sürekli olarak bana bakılması,
Değerlendiren gözlerin baskısı altında tıkandım.
mimar olmamın temelinde,
ve sürekli hırlamasını ve ısırışını duyuyordum.
2 serseri geldi ve beni buldu.
ve müdür yardımcılarından biri beni kenara çekip
buradan olduğu gibi yansıyacak ve bu da beni sıcak tutacak.
Tabii ki siyasi muhalifler bana güldüler.
Ben bile sistemin benim hakkımda inandığı şeye inanırken
beni yaşam ve sanatın sınırına iteceğini düşündüm.
Annemde demans vardı ve beni artık tanıyamıyordu
Muhafazakârlarla geçinebilen bir liberal olduğum için
Beni neden sadece kadınlar takip ediyor?
İşte bu slayt, son 15 yıldaki,
Senin beni yargıladığını düşündüğün kadar ben de seni yargılıyorum.
Farkına varmadığım şey ise, benim trollerin beni bir tür aşıladığı,
Onunla aramızdaki sınırlar yok olmuş gibiydi.
ıstakozla benim arama girmek için beni yanaştırdı.
Annem beni bir süre Nijerya'da yaşamam için anneannemin yanına gönderdi.
CBP yetkilileri Anna ile konuşmama izin vermedikleri gibi
140 kiloluk bir ölüm makinesi. Beni fark etmedi.
Aşıları almak için benimle buluşacak olan kabile üyesini arıyoruz.
Bu çalgıyla hem bir varis hem de bir ata oluyorum.
Erkeksi şeylerden bahsettiğimde
Bir gün YZ "Lütfen beni yeniden başlatma" diyor.
Karım yol yapımında bana yardım ediyor.
Sonra kocamı aradım, hemen yanıma geldi
Ancak ben buna hep devam ettim
Zamirlerimi bilin -- erkek, kız, onlar.
Yere bakıp göz kontağı kurmazken
Kötü niyetli olmadıklarını biliyorum.