Examples of using "사냥감이" in a sentence and their turkish translations:
Avcı ve avın şartları eşitleniyor.
Istakozun kaçma şansı yoktu.
Çok karanlık olursa avlarını göremezler.
Termal görüntüleme avının taze olduğunu gösteriyor.
Bu kadar çok av olması burayı ideal bir eğitim alanı yapar. Kendi başının çaresine bakmayı öğrenen bir jaguar için mesela.
Ama deniz biyoloğu Richard Fitzpatrick öfkeli bir denizkestanesinin saldırısına uğradığında gündüz vakti işini yapıyordu.