Translation of "Vendono" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Vendono" in a sentence and their turkish translations:

- Cosa vendono?
- Che cosa vendono?
- Loro cosa vendono?
- Loro che cosa vendono?

Onlar ne satıyor?

- Vendono scarpe.
- Loro vendono scarpe.

Onlar ayakkabı satıyor.

- Vendono libri?
- Loro vendono libri?

Onlar kitap satıyor mu?

- Vendono pesce e carne.
- Loro vendono pesce e carne.

- Onlar balık ve et satarlar.
- Onlar balık ve et satıyorlar.

- Ci vendono del rame.
- Loro ci vendono del rame.

Onlar bize bakır satmaktadır.

Non la vendono.

Onlar onu satmaz.

Vendono tutto qui.

Onlar burada her şeyi satıyorlar.

- Vendono beni importati nel negozio.
- Vendono merci importate nel negozio.

Onlar dükkânda ithal mallar satıyorlar.

- Non vendono più il prodotto.
- Loro non vendono più il prodotto.

Onlar artık ürünü satmıyorlar.

Vendono zucchero al negozio.

Onlar mağazada şeker satarlar.

Vendono della Guinness qui?

Onlar burada Guinness satıyorlar mı?

Gli ombrelli vendono bene.

Şemsiyeler iyi satılır.

- Vendono mele a cinque dollari l'una.
- Loro vendono mele a cinque dollari l'una.

Her biri beş dolara elmalar satarlar.

- Vendono del pane in quel negozio?
- Lo vendono del pane in quel negozio?

Onlar o dükkanda ekmek satıyorlar mı?

In questo reparto vendono cotolette.

Bu reyonda köfte satıyorlar.

Vendono carne in questo negozio.

Onlar bu dükkânda et satarlar.

Vendono carne in quel negozio.

Onlar o dükkânda et satarlar.

I suoi libri vendono piuttosto bene.

Onun kitapları oldukça iyi satıyor.

Vendono dei quaderni in quel negozio?

O mağazada dizüstü bilgisayar satıyorlar mı?

In quel negozio vendono pesce e carne.

O dükkanda onlar balık ve et satarlar.

Non si vendono francobolli in questo negozio.

Bu dükkânda pul satılmıyor.

I terroristi vendono falsi per finanziare gli attacchi,

Teröristler saldırıları karşılamak için sahte mal satıyor,

Vendono il sale e zucchero in quel negozio.

O mağazada şeker ve tuz satıyorlar.

Vendono vari tipi di articoli in quel negozio.

Onlar o mağazada çeşitli mallar satmaktadır.

I Long vendono oggetti usati a casa loro domani.

Longlar yarın bir garaj satışı yapacaklar.

Maria non mangia il cibo che vendono per strada.

Maria sokakta satılan yiyecekleri yemiyor.

Domani mattina vendono i biglietti per il concerto di Shakira.

Yarın sabah, onlar Şakira'nın konseri için biletler satıyor.

Ora ne vendono meno di 700.000 e non riescono a inserirsi in nuovi mercati.

Artık sadece 700,000 satıyorlar ve yeni marketlere giremiyorlar.