Examples of using "Rubare" in a sentence and their turkish translations:
Sana nasıl çalacağını öğretebilirim.
Bana nasıl hırsızlık yapılacağını öğretebilir misin?
O adamı çalmakla suçladı.
Senin için çalamam.
O çalma yeteneğine sahiptir.
Çalmak yanlıştır.
Çalmak yanlıştır.
Çalmak bir suçtur.
Onu çalmak istedim.
Tom çalarken yakalandı.
Sami çalarken yakalandı.
Onlar arabayı çalmak istedi.
Çalmak doğru değildir.
Cümlelerimi çalmayı bırak.
Hiç kimse onun kitabı çaldığını görmedi.
Hiç kimse onun kitabı çaldığını görmedi.
Kimse kitap çaldığımı görmedi.
Yoksulluk onu çalmaya zorladı.
Kimse onların kitap çaldığını görmedi.
Onu parayı çalarken yakaladım.
Çalmaktansa açlıktan ölmeyi yeğlerim.
Bir hırsızdan çalmak zordur.
Adamı parayı çalarken yakaladım.
- Çalmaktansa açlıktan ölürüm.
- Hırsızlık yapacağıma açlıktan ölürüm.
- Çalmaktansa açlıktan ölmeyi tercih ederim.
Bir yabancı onun evine gizlice sokulurken görüldü.
Tom Mary'nin parasını çalmamalıydı.
Stres, östrojenlerinizi kelimenin tam anlamıyla çalabilir,
Bir hırsızdan çalmak suç değildir.
Tom ailesinden para çalardı.
Mary'nin motosikletini çalan Tom'du.
Tom'u yiyeceğimizi çalmaya çalışırken yakaladık.
Tom'un diğer insanların yiyeceğini çalmakla ilgili vicdan azabı yok.
yavrunun ufacık boynuzunu almak için onu keserek annenin karnından çıkarmak tek kelimeyle korkunç.
Dünya'nın dört bir yanında, vahşi hayvanlar yemek çalmak konusunda daha çok hüner göstermeye başlıyor.