Translation of "Relitto" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "Relitto" in a sentence and their turkish translations:

- Ha identificato il relitto del Titanic.
- Lui ha identificato il relitto del Titanic.
- Identificò il relitto del Titanic.
- Lui identificò il relitto del Titanic.

O, Titanik'in enkazını tanıttı.

Andiamo a cercare il relitto!

Hadi gidip şu enkazı bulalım!

- Ha confermato che era il relitto del Titanic.
- Lui ha confermato che era il relitto del Titanic.
- Confermò che era il relitto del Titanic.
- Lui confermò che era il relitto del Titanic.

O, bunun Titaniğin enkazı olduğunu doğruladı.

Il relitto è da quella parte.

Enkaz şu tarafta.

Allora vuoi procedere verso il relitto?

Pekâlâ, enkaza doğru mu gitmek istiyorsunuz?

Quel relitto è ancora molto lontano.

Enkaz hâlâ çok uzakta.

Mi sta spingendo molto lontano dal relitto.

Beni enkazdan oldukça uzağa sürüklüyor.

Verso est, dove abbiamo visto il relitto.

Doğuya, enkazı gördüğüm yere gidiyoruz.

Spero di trovare in fretta quel relitto.

Umarım o enkazı kısa sürede buluruz.

Ora possiamo tornare a cercare il relitto.

Şimdi şu enkazı bulmaya çalışmaya devam edeceğiz.

Da che parte arriveremo prima al relitto?

Peki hangi tarafa gidersek enkaza daha hızlı ulaşırız?

Ho completato la missione di trovare questo relitto

Yakınlardaki bir hastaneye hayat kurtarıcı panzehirler

E il relitto è lì da qualche parte.

Ve enkaz oralarda bir yerde.

Sì, sembra proprio il relitto di un aereo.

Evet, kesinlikle uçak enkazına benziyor.

Ho aperto il paracadute, ora cerchiamo il relitto.

Paraşütü açtım, şimdi enkazı bulma vakti.

Continuiamo a cercare il relitto in quella direzione?

O yöndeki enkazın izinden mi gideceğiz?

E vedere se il luccichio viene dal relitto?

enkaz olup olmadığını anlamanın en iyi yolu nedir?

Dobbiamo andare a ovest per trovare il relitto.

Enkazı bulabilmek için batıya gitmemiz gerekiyor.

Non dimenticare, devi aiutarmi a trovare quel relitto.

Unutmayın, o enkazı bulmak için yardımınıza ihtiyacım var.

Non dimenticare, devi aiutarmi a trovare il relitto.

Unutmayın, o enkazı bulmak için yardımınıza ihtiyacım var.

Non dimenticare, devi aiutarmi. per trovare il relitto.

Unutmayın, o enkazı bulmak için yardımınıza ihtiyacım var.

Non dimenticare, devi aiutarmi per trovare il relitto.

Unutmayın, o enkazı bulabilmek için yardımınıza ihtiyacım var.

Difficile capire se è il relitto di un aereo.

Ama uçak enkazı olup olmadığını söylemek zor.

Ma c'è una buona notizia. Missione compiuta, relitto trovato.

Ama iyi haber şu ki enkazı bulduk ve görev tamamlandı.

Speriamo che il relitto si trovi davanti a noi.

Umalım da enkaz ileride bir yerde olsun.

Cosa facciamo? Continuiamo a cercare il relitto in quella direzione?

Ne yapacağız? O yöndeki enkazın izinden mi gideceğiz?

E poi andremo dritto al relitto, giù da questo bordo.

ve sonra da bu kenardan, o enkazın yanına ineceğiz.

Non mi sembra di essere molto più vicino al relitto.

Hâlâ enkaza çok yakın olduğumuzu hissetmiyorum.

La prima missione è trovare il relitto e recuperare il carico.

Birinci görevimiz enkazı bulmak ve kayıp kargoyu kurtarmak.

Diamo una bella occhiata al territorio. Il relitto dovrebbe essere di là.

Tamam, şuradan yolumuza bir bakalım. Enkaz şurada olmalı.

Visto che questo non è il relitto, ci serve un altro piano.

Bu metal aradığımız enkaz olmadığına göre, yeni bir plan geliştirmeliyiz.

E non so quanto ci vorrà per raggiungere il relitto in quella direzione.

O taraftaki enkaza ulaşmanın da ne kadar süreceğini bilmiyorum.

Ma penso che il relitto sia ancora a circa 5 km a est.

ama sanırım enkaz dört buçuk kilometre doğuda kalıyor.

Se vuoi provare in quella direzione e cercare ancora il relitto, scegli "riprova."

o yöne dönmek ve enkazı aramaya devam etmek isterseniz "Tekrar Dene"yi seçin.

Il pilota si è salvato con il paracadute, ma il relitto è ancora disperso.

Pilot paraşütle güvenli şekilde indi, ama enkaz hâlâ kayıp hâlde.

Grazie al vento, siamo stati spinti a circa 6 km a ovest del relitto.

Rüzgâr sayesinde, enkazın altı kilometre batısına savrulduk.

O ci caliamo nel canyon a fessura e ci facciamo strada verso il relitto?

kanyon yarığından halatla inip enkaza o şekilde mi ulaşmaya çalışacağız?

E non so quanto tempo ci vorrà per raggiungere il relitto per di là.

O taraftaki enkaza ulaşmanın da ne kadar süreceğini bilmiyorum.

Se vuoi tornare all'inizio e seguire un altro percorso per trovare il relitto, scegli "ricomincia l'episodio."

Başladığımız yere dönüp farklı bir yol izlemek ve enkazı o şekilde bulmak istiyorsanız "Bölümü Tekrar Oynat"ı seçin.

Andiamo a cercare il relitto. Stiamo volando verso ovest su uno dei luoghi più ostili al mondo.

Hadi gidip enkazı bulalım. Batıya, dünyanın en zorlu arazilerinden birinin üzerinden uçuyoruz.

Ok, qual è il modo migliore per scendere nel canyon e vedere se il metallo scintillante è il relitto?

Pekâlâ, kanyondan inip aşağıda parlayan metalin enkaz olup olmadığını anlamanın en iyi yolu nedir?