Examples of using "Metta" in a sentence and their turkish translations:
Onu oraya koy.
Onu dolaba koy.
Şapkanı giy.
Silahı bir kenara bırak.
Uzanın ve kendinizi rahatlatın.
Onu buzdolabına koy.
Kendini benim yerime koy.
Elini omzuma koy.
Ayakkabılarınızı giyin.
Pijamalarını giy.
Bisikletini bir kenara koy.
Silahını yere koy.
Arabayı çalıştır.
Parayı cebine koy.
Hesabıma yaz.
Onu istediğiniz yere bırakın.
- Onu yere bırak, lütfen.
- Onu yere koy lütfen.
Yağmur yağma ihtimaline karşı yanına bir şemsiye alsan iyi olur.
Ekmeği yerine koy.
- Tüfeği indir.
- Tüfeği yere bırak.
O silahı yere koy.
- Silahlarınızı bırakın.
- Silahlarınızı uzaklaştırın.
O silahları kaldırın.
Küreği yere koy.
Bıçağı yere koy.
Telefonu yere bırak.
Çaydanlığı açın.
Kutuyu yere koy.
Silahı bir kenara koy.
O kutuyu yere koy.
O bıçağı bir kenara bırak.
Ellerinizi indirin!
Onlara baskı yapmayın.
Kitabı oraya koy.
Onu benim hesabıma yaz.
Çorbaya daha fazla tuz koy.
Onu çantaya koyma.
Dizlerinin üstüne çök.
- Onu masamın üzerine koymayın.
- Onu masama koymayın.
Onu ulaşılabilir yere koy.
Şirketi tehlikeye sokmayın.
Kitabı masanın üzerine koyun.
Silahı masanın üzerine koy.
Kitaplarını yerine koy.
Hayvanları kafese koyun.
Elbiselerini yerine koy.
Her şeyi sepetime koy.
Havuçları tencereye koy.
Gerçekleri karşılaştırın.
Yumurtaları buzdolabına koy.
Çantaya bir şey koyma.
İyi ayakkabılarını giyin.
Okuma gözlüğünü tak.
Odana çekidüzen ver.
Kitaplarınızı düzeltin.
Onu babamın hesabına yaz.
Tavsiye ettiğini uygula.
İşlerini sıraya koy.
Ellerini benim görebileceğim yerde tut.
Resmi ekle.
Ellerini kaldır!
Ateşe bir kütük daha koy.
Bana baskı yapma.
Ona baskı yapma.
Ona baskı yapma.
Kahveye şeker koymayın.
Yumurtaları kaynar suyun içine koyun.
Çorbaya o kadar çok biber koyma.
Ellerini benim eşyamdan uzak tut.
Eyeri yanlış ata koymayın.
Pizzaya biraz fesleğen koyun.
- Lütfen silahını yere koy.
- Lütfen silahınızı yere koyun.
Beni sınama.
Eski şişelere yeni şarap koymayın.
Kaynayan suya biraz tuz koy.
Buraya varır varmaz benimle temasa geç.
Yemek soğuksa, mikrodalgaya koyun.
Varını yoğunu riske atma.
Tüm kaynaklarını aynı işe yatırma.
Kahveme bir küp şeker koyun lütfen.
Beni utandırma.
Acil bir durumda, temsilcim ile temas kurun.