Examples of using "Lavo" in a sentence and their turkish translations:
Kendimi yıkarım.
Patatesleri ben yıkıyorum.
Yıkanıyorum.
Onun dişlerini fırçalıyorum.
Genellikle bulaşıkları yıkarım.
Ben elmalarımı yıkarım.
Ellerimi yıkarım.
Bluzü yıkarım.
- Bulaşıkları yıkıyorum.
- Ben bulaşıkları yıkıyorum.
Her gün çamaşır yıkarım.
- Ben bundan elimi çekerim.
- Ben bundan elimi eteğimi çekerim.
- Ben bununla ilişiğimi keserim.
Yemek yedikten sonra dişlerimi fırçalarım.
Her sabah dişlerimi fırçalarım.
Saçımı her gün yıkarım.
Genellikle bulaşıkları yıkarım.
Kahvaltıdan sonra dişlerimi fırçalarım.
Ben bir diş fırçası ile dişlerimi fırçalarım.
Arabamı ilk kez yıkadım.
- Dişlerimi günde iki kez fırçalarım.
- Günde iki kez dişlerimi fırçalarım.
- Günde iki defa dişlerimi fırçalarım.
Öğle yemeğinden önce ellerimi yıkarım.
Hiç sorun olmadan evin önünde arabamı yıkarım.
Yatmaya gitmeden önce her zaman dişlerimi fırçalarım.
Her duş aldığımda saçlarımı yıkarım.
Bu, odamı şimdiye kadar ilk kez paspaslayışım.
Yemek yedikten sonra her zaman dişlerimi fırçalamam.
Bana söylenmedikçe asla bulaşıkları yıkamam.
Bulaşıkları yıkıyorum.