Translation of "Vitte" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Vitte" in a sentence and their turkish translations:

Kísértésbe vitte őt.

O onu baştan çıkardı.

A rák vitte el.

Kanser onu ele geçirdi.

Képzeletük pedig végtelen kalandokra vitte önöket.

onunla sonsuz maceralara çıkma hayallerinizi hatırlar mısınız?

Magával vitte a titkait a sírba.

Sırlarını mezara götürdü.

És magával vitte őt a homályos hínárerdőbe.

Ve onu alıp puslu ormanın derinliklerine götürdü.

- Tomi filmre vitte gyermekkorát.
- Tomi gyermekkoráról készített filmet.

Tom kendi çocukluğu hakkında bir film yaptı.

A páncélozott teherautó vitte a pénzt a bankba.

Zırhlı kamyon, parayı bankaya para teslim etti.

A japán támadás vitte bele Amerikát a háborúba.

- Japonya'nın saldırısı Amerika'yı savaşın içine çekmişti.
- Japonya'nın saldırısı Amerika Birleşik Devletleri'ni savaşın içine çekmişti.

Tom a kedvenc éttermébe vitte Marit a házassági évfordulójukon.

Tom Mary'yi evlilik yıldönümlerinde en sevdiği restorana götürdü.

- Dan véghez vitte a tervét.
- Dan folytatta a tervét.

Dan planına devam etti.

- Tom szombat este szórakozni viszi a barátnőjét.
- Tom szombat este szórakozni vitte a barátnőjét.

Tom Cumartesi akşamı kız arkadaşını dışarı çıkardı.