Examples of using "Teli" in a sentence and their turkish translations:
Ağzın doluyken konuşma.
- Tokken uykum geliyor.
- Karnım tokken uykum geliyor.
- Tokum.
- Ben tokum!
- Ağzın doluyken konuşma.
- Yemek yerken konuşma.
- Ağzında yemek varken konuşma.
- Dolu ağızla konuşma.
Onun elma dolu bir sepeti vardı.
Çiçeklerle dolu bir sepet taşıyordu.
Dolu bir yazar kasa soyguncuları çekiyor.
Cerrahinin tarihi günümüz cerrahlarına
Aniden açılmış bir kalp uyanık, canlı ve aksiyonu ister durumdadır.
Avını usulca eritecek sindirim sıvılarıyla dolu bir fıçı.
Bunun sonunda muhteşem bir etkileşim ve derin bir güven oluşabilirdi
Gökyüzü yıldızlarla dolu.
Otel yabancı dolu.
onlara bir dizi yeni şey öğretmeye çalışacağız
En yüksek ve en alçak seviyelerinin arasındaki fark 16 metreyi bulabilir. Gelgitler çekilirken arkalarında kayalık havuzları bırakır.
- Tokum.
- Ben tokum!