Examples of using "Pók" in a sentence and their turkish translations:
Örümcek öldü.
Örümcek beni gıdıklıyor.
Duşta bir örümcek var.
Örümcek ağ ördü.
Bu örümcek inanılmaz derecede agresif.
Büyük bir örümcek bir ağ örüyordu.
Tavanda bir örümceğin var!
Çadırın içinde bir örümcek var.
Çoğu örümcek ağ örer.
Kutuda bir örümcek var.
Bu örümcek Güney Afrika'da çok yaygın.
Kıllarındaki kimyasal alıcılarla yaklaşan kurbanının kokusunu alır.
Eğer Peter Parker bir örümcek tarafından değilde bir gelincik tarafından ısırılsaydı ne olurdu?
Bu örümcek 6 inçe kadar bir bacak uzunluğuna sahip olabilir.