Examples of using "Elővette" in a sentence and their turkish translations:
O, mendilini çıkardı.
Pasaportunu çıkardı.
Tom cüzdanını çıkardı.
Tom akıllı telefonunu çıkardı.
Tom, iPhone'unu çıkardı.
Polis tabancayı çekti.
Tom silahını kılıfından çıkardı.
Mary örme şişlerini çıkardı ve örmeye başladı.
O iç ceket cebinden cüzdanını çıkardı.
Tom kartvizitini vererek selamlaştı.
Tom anahtarını çıkarıp kapıyı açtı.
- Mary çantasından telefonunu çıkardı ve bir resim çekti.
- Mary çantasından telefonunu çıkardı ve bir fotoğraf çekti.