Translation of "„siebzehn" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "„siebzehn" in a sentence and their turkish translations:

- Nächstes Jahr werde ich siebzehn.
- Ich werde nächstes Jahr siebzehn.

Ben gelecek yıl on yedi olacağım.

- Ich bin auch siebzehn.
- Ich bin auch siebzehn Jahre alt.

- Ben de 17 yaşındayım.
- Ben de on yedi yaşındayım.

Helen ist siebzehn Jahre alt.

Helen on yedi yaşında .

Sie wird nächstes Jahr siebzehn.

Gelecek yıl o on yedi olacak.

Er wird im Februar siebzehn.

O, şubatta on yedi olacak.

- Ich bin auch 17.
- Ich bin auch siebzehn.
- Ich bin auch siebzehn Jahre alt.

- Ben de 17 yaşındayım.
- Ben de on yedi yaşındayım.

Ich bin auch siebzehn Jahre alt.

Ben de on yedi yaşındayım.

Im kommenden März werde ich siebzehn.

Önümüzdeki mart ayında on yedi yaşında olacağım.

Kinder unter siebzehn haben keinen Zutritt zum Theater.

16 yaş ve altındaki çocuklar tiyatroya kabul edilmeyecek.

Er ging mit siebzehn von der Oberschule ab.

On yedi yaşında liseyi terk etti.

- Sie ist 17 Jahre alt.
- Sie ist siebzehn.

- O, on yedi yaşındadır.
- O on yedi yaşında.

Sie war erst siebzehn, als sie sich kennenlernten.

Tanıştıklarında o sadece on yedi yaşındaydı.

Tom ging mit siebzehn von der Oberschule ab.

Tom on yedi yaşında liseden ayrıldı.

- Mein Freund ist siebzehn.
- Mein Freund ist 17 Jahre alt.

Arkadaşım on yedi yaşındadır.

- Ich bin auch 17.
- Ich bin auch siebzehn Jahre alt.

- Ben de 17 yaşındayım.
- Ben de on yedi yaşındayım.

Zehn, elf, zwölf, dreizehn, vierzehn, fünfzehn, sechzehn, siebzehn, achtzehn, neunzehn, zwanzig.

On, on bir, on iki, on üç, on dört, on beş, on altı, on yedi, on sekiz, on dokuz, yirmi.

„Du kannst nicht immer siebzehn sein, Liebling, das kannst du nicht.“ – „Warum nicht?“

"Her zaman eğlenemezsin." "Neden?"

- Ein siebzehnjähriger Junge ist gewöhnlich so groß wie sein Vater.
- Ein Junge von siebzehn Jahren ist gewöhnlich so groß wie sein Vater.

On yedi yaşında bir oğlanın boyu genellikle babası kadardır.