Examples of using "älterer" in a sentence and their turkish translations:
Abin şu an nerede?
Benim ağabeyim bir öğretmendir.
- Tom Mary'nin ağabeyidir.
- Tom Mary'nin abisidir.
O benim abim.
Bu benim ağabeyim.
O, Taro'nun ağabeyidir.
Tom John'un ağabeyi.
O şirketi ağabeyim yönetiyor.
Ağabeyim araba sürmeyi bilir.
Sanırım o, Mary'nin ağabeyidir.
Yaşlı bir adam bankta oturuyordu.
Tom, Mary'nin ağabeyi, değil mi?
O, ağabeyi kadar zeki değildir.
O şirketi ağabeyim yönetiyor.
Ağabeyim bizim için bütün hazırlığı yaptı.
Tom abisi kadar akıllı değil.
O benim ağabeyimden üç yaş daha genç.
Ağabeyim judo yapıyor. O çok iyidir.
Ağabeyi kadar zeki değildir.
O zengindir ama ağabeyi fakirdir.
- Tom, benim ağabeyim.
- Tom benim ağabeyim.
- Tom abim.
Ağabeyim TV izliyor.
Ağabeyim gerçekten uzun boyludur. Yaklaşık 180 santimetredir.
Tom'un ağabeyiyim.
Küçük erkek kardeşimin ağabeyimden daha güçlü olduğunu düşünüyorum.
- Görevli memur arkasından yaşlı bir adamın geldiğini hissetti.
- Görevli polis memuru, ardından gelen yaşlı bir adamı algıladı.
Ağabeyim yurt dışında öğrenim görmek istiyor.
Ağabeyi kadar zeki değildir.
Sadece büyük erkek kardeşine benziyorsun.
Ben bir çocukken, annemin erkek kardeşimin eve gelmesini beklerken bütün gece uyanık kaldığını hatırlıyorum.