Examples of using "Valkoinen" in a sentence and their turkish translations:
Köpek beyaz.
- Köpeğim beyaz.
- Benim köpeklerim beyaz.
- O tamamen beyaz.
- Tamamen beyaz.
Kitap beyazdır.
Kartal beyazdır.
Köpek beyaz.
Sadece donuk bir beyaz.
Mükemmel beyaz.
Beyaz bir kedim var.
Beyaz bir atım var.
Köpek beyaz.
Onun beyaz köpeği var.
Bu masa beyaz.
At beyaz değildir.
Onun beyaz bir kedisi var.
Huş ağaçlarının beyaz kabuğu var.
Köpek beyazdır.
Bu beyaz avcı örümcek kendine eş arıyor.
O beyaz bina bir morg.
Beyaz at siyah olandan daha uzun.
Tom beyaz bir gömlek giyiyor.
Beyaz kedi ağacın altında.
Pekâlâ, bu büyütkendoku ve burası da beyaz katman.
Onun bir kedisi vardır ve kedi beyazdır.
"Ne oldu?" küçük beyaz tavşan sordu.
O bir kedi besliyor. O kedi beyaz.
Pekâlâ, büyütkendokuyu mu seçtiniz? Ve bu da beyaz katman.
Bu kağıt beyaz.
Nihayet bir beyaz avcıya denk geliyor. Ama aradığı eş değil bu.
İki köpeğim var. Biri beyaz; diğeri ise siyah.
Tombul beyaz bir kedi, duvarın üstüne oturdu ve onları uykulu gözlerle seyretti.
Tom büyük avlulu ve beyaz bahçe çitli bir ev istiyor.
İki küçük sincap, bir beyaz sincap ve bir siyah sincap büyük bir ormanda yaşardı.
Bizim iki köpeğimiz var. Biri siyah ve diğeri beyaz.
Benim bir kedim ve bir köpeğim var. Kedi siyah ve köpek beyazdır.
Onun iki kedisi var. Biri beyaz ve diğeri siyah.
Biri kırmızı ve diğeri beyaz.
Şişman beyaz bir kedi, duvarın üstüne oturdu ve onların ikisini uykulu gözlerle izledi.
Mavi takım, beyaz gömlek ve kırmızı kravat tüm erkek işçiler için gereklidir.