Examples of using "Päivittäin" in a sentence and their turkish translations:
Ben günlük olarak okula giderim.
Her gün koşmaya gider misin?
Her gün televizyon izler misin?
Altının fiyatı günden güne değişiyor.
Hastanın durumu günden güne değişiyor.
Okulda her gün İngilizce görüyoruz.
Tom günde 50'den fazla e-posta alır.
Hepimiz bunu gün içinde birçok kez yapıyoruz.
O neredeyse buraya her gün gelir.
Her gün 2 litre su içmek zorundasın.
resmi yılan yakalayıcısı, riskli bir ödül için her gün avlanıyor.
neredeyse her gün evlerde, köylerde ve okullarda görülüyorlar.
- Her gün İngilizce konuşurum.
- Her gün İngilizce konuşuyorum.
Her gün günlüğüme yazıyorum.
Avrupalıların her gün duş almadıkları doğru mu?
- Onlar neredeyse her gün birbirlerini ararlar.
- Neredeyse her gün birbirlerini ararlar.
Günlük bazda şekerli içecekler içen bir kişi, on iki aylık dönemde 23 kilograma kadar şeker tüketecektir.
Tom neredeyse her gün dışarıda yemek yerdi ama artık gücü yetmiyor.