Examples of using "Junaan" in a sentence and their turkish translations:
O, trene atladı.
Londra'ya giden trene bindim.
O, trene atladı.
O trene bindi.
Bagajını trene taşıdı.
Onun arabası bir trenle çarpıştı.
Neredeyse şemsiyemi trende unutuyordum.
Yanlışlıkla yanlış trene bindi.
Hızlı koşarsan treni yakalayabilirsin.
Tom'un kullandığı trene yıldırım çarptı.
Bill ilk treni yakalamak için erken kalktı.
Bill ilk treni yakalayabilsin diye erkenden kalktı.
Bütün yolu koştum, yoksa treni yakalayamazdım.
Tom Mary'den onu ilk trene yetişmesi için vaktinde uyandırmasını istedi.
Trene güçlükle yetişebildim.