Translation of "Tossed" in Turkish

- Tom tossed Mary the keys.
- Tom tossed Mary his keys.

Tom Mary'ye anahtarlarını attı.

Tom tossed the ball.

Tom topu attı.

- Tom tossed Mary the ball.
- Tom tossed the ball to Mary.

Tom Mary'ye topu attı.

- I tossed the ball to Tom.
- I tossed Tom the ball.

Topu Tom'a fırlattım.

Tom tossed the letter away.

Tom mektubu başından attı.

Tom tossed Mary a rifle.

Tom, Mary'ye bir tüfek attı.

Tom tossed Mary the keys.

Tom anahtarları Mary'ye fırlattı.

- Tom tossed his dog some bread.
- Tom tossed some bread to his dog.

Tom köpeğine biraz ekmek attı.

They are then tossed on board,

Sonra da güverteye atılıyorlar.

He tossed and turned all night.

O, bütün gece yatakta dönüp durdu.

Tom tossed the keys to Mary.

Tom anahtarları Mary'ye attı.

I tossed and turned all night.

Bütün gece yatakta döndüm.

Tom tossed and turned all night.

Tom bütün gece yatakta dönüp durdu.

I tossed it in the trash.

Bunu çöp kutusuna atın.

She tossed and turned all night.

Gece boyunca yatakta dönüp durdu.

Tom tossed the ball into the air.

Tom topu havaya attı.

Tom tossed the documents on Mary's desk.

Tom belgeleri Mary'nin masasına attı.

Tom tossed the keys on the table.

Tom, anahtarları masanın üzerine attı.

Tom tossed another log on the fire.

Tom ateşin üzerine bir kütük daha attı.

Mary tossed her hair over her shoulder.

Mary saçını omzunun üzerine attı.

He tossed the paper into a shredder.

Kağıdı parçalayıcıya attı.

Tom tossed his backpack on the counter.

Tom sırt çantasını tezgahın üzerine attı.

Tom tossed his backpack on the table.

Tom sırt çantasını masaya attı.

Sami's body was tossed in the trunk.

Sami'nin cesedi bagaja atıldı.

Tom tossed the book on the couch.

Tom kitabı kanepeye attı.

He tossed another log on the fire.

Ateşe bir odun daha attı.

- Tom tossed Mary the ball.
- Tom threw the ball to Mary.
- Tom tossed the ball to Mary.

Tom topu Mary'ye attı.

Tom tossed the empty cup in the trash.

Tom boş bardağı çöpe attı.

Tom tossed the soda can into the trash.

Tom soda tenekesini çöpe attı.

Tom tossed his dirty clothes in the hamper.

Tom kirli elbiselerini sepete attı.

- Tom tossed the ball.
- Tom threw the ball.

Tom topu attı.

Tom tossed the flowers into the garbage can.

Tom çiçekleri çöp tenekesine attı.

Tom tossed his sleeping bag into the tent.

Tom uyku tulumunu çadırın içine attı.

I tossed and turned in bed all night.

Bütün gece yatakta döndüm durdum.

Sami tossed the screwdriver in the garbage can.

Sami tornavidayı çöp kutusuna attı.

Tom unbuttoned his shirt and tossed it aside.

Tom gömleğin düğmelerini açtı ve onu bir kenara attı.

Tom tossed and turned in bed, unable to sleep.

Tom yatakta bir o yana bir bu yana döndü ve uyuyamadı.

Tom tossed the rotten apple into the garbage can.

Tom çürük elmayı çöp kutusuna attı.

Tom and Mary tossed a ball back and forth.

Tom ve Mary bir topu ileri geri attılar.

- Tom threw Mary the ball.
- Tom tossed Mary the ball.
- Tom threw the ball to Mary.
- Tom tossed the ball to Mary.

Tom topu Mary'ye attı.

It is tossed by the waves, but does not sink.

Yüzüyor ama batmıyor.

For lunch we had a pepperoni pizza with tossed salad.

Öğle yemeği için attı salata ile bol baharatlı domuz etli bir pizza yedik.

She tossed me grapes and I tried to catch them with my mouth.

O bana üzümleri attı ve ben ağzım ile onları yakalamaya çalıştım.

- He threw the ball against the wall.
- He tossed the ball towards the wall.

Topu duvara doğru çekti.

The little boat, tossed about by the angry waters, appeared and disappeared in the waves.

Kızgın sular tarafından çalkalanan küçük tekne, dalgalar içinde görünüp kayboluyordu.

They cut the fins and tossed back the remainder of the living shark in the ocean.

Onlar okyanusta yaşayan köpek balıklarının yüzgeçlerini kestiler ve geri kalanını geri attılar.