Translation of "Originally" in Turkish

0.013 sec.

Examples of using "Originally" in a sentence and their turkish translations:

- I'm originally from Australia.
- I originally come from Australia.

Ben aslen Avustralyalıyım.

- Tom is originally from Australia.
- Tom originally comes from Australia.

Tom aslında Avustralyalı.

I'm originally from China.

Ben aslında Çinliyim.

I'm originally from Australia.

Ben aslen Avustralyalıyım.

I'm originally from Boston.

Ben aslen Bostonluyum.

Tom is originally from Boston.

Tom aslında Bostonludur.

I originally come from Egypt.

Ben aslında Mısır'dan geliyorum.

Sami originally comes from Australia.

Sami aslında Avustralya'dan geliyor.

Tom originally comes from Australia.

Tom aslen Avustralyalıdır.

The room originally had no furniture.

Aslında odanın hiçbir mobilyası yoktu.

This guitar originally belonged to Tom.

Bu gitar aslen Tom'a aitti.

Halloween was originally a Celtic festival.

Cadılar Bayramı aslında bir Kelt festivaliydi.

Originally, the word "löyly" meant soul.

Aslında "löyly" kelimesi ruh anlamına geliyordu.

The Bakirs originally came from Egypt.

Bekir ailesi aslen Mısırlı.

My father is originally from Algeria.

- Babam aslen Cezayirli.
- Babam Cezayir asıllı.

We'll just do what we originally planned.

Sadece orijinal olarak planladığımız şeyi yapacağız.

This story was originally written in French.

Bu hikaye orijinal olarak Fransızca yazıldı.

This book was originally written in French.

Bu kitap aslen Fransızca yazılmıştı.

This bridge was originally a toll bridge.

Bu köprü aslında geçiş ücreti alınan bir köprüydü.

This street was originally named Park Street.

Bu caddeye aslında Park Street adı verildi.

This poem was originally written in French.

- Bu şiir, orijinal olarak Fransızca yazılmıştır.
- Bu şiir aslen Fransızca yazılmıştır.

I am originally from New York City,

Aslen New York City'denim.

Originally the meeting was planned for next Saturday.

Aslında toplantı önümüzdeki cumartesi için planlandı.

I was hired originally to do another job.

Ben başka bir iş yapmak için başlangıçta işe alındım.

- I now live in Boston, but I'm originally from Chicago.
- I live in Boston now, but I'm originally from Chicago.

Şimdi Boston'da yaşıyorum, ancak aslen Chicagoluyum.

I find this problem easier than I originally thought.

Bu sorunu aslıda düşündüğümden daha kolay buluyorum.

The British passport was originally a regal navy blue.

İngiliz pasaportu aslen krallık lacivertiydi.

originally from the Basque Country. My mother was from Colonia,

üçüncü kuşağıydı. Annem Colonia'lıydı.

I now live in Helsinki, but I'm originally from Kuopio.

Şu an Helsinki'de yaşıyorum ama aslında Kuopioluyum.

Mozart, who was originally from Salzburg, composed the Magic Flute.

Aslen Salzburg'lu olan Mozart, Sihirli Flüt'ü besteledi.

I think we need a lot more than I originally thought.

Sanıyorum aslında düşündüğümden çok daha fazlasına ihtiyacımız var.

Tom suggested that we should leave earlier than we'd originally planned.

Tom, başlangıçta planladığımızdan daha erken gitmemizi önerdi.

Layla was originally charged with conspiracy to commit murder. Not murder.

Leyla ilk başta cinayete teşebbüsle suçlanıyordu. Cinayet değil.

I find the problem easier than I originally believed it to be.

Problemi aslında onun olmasını inandığımdan daha kolay buluyorum.

We were originally looking at the effect of psilocybin on the patients' brains.

ilk başta psilosibinin hastaların beyni üzerindeki etkisini inceliyorduk.

"K" was originally not included in the Portuguese alphabet; neither were "W" and "Y".

"K" aslında Portekizce alfabede yoktur. "W" ve "Y" de.

Originally, Abraham Lincoln wanted all slaves to be deported to Africa or the Caribbean.

Başlangıçta, Abraham Lincoln Afrika'ya ve Karayiplere sınır dışı edilecek tüm köleleri istedi.

To stop the Soviets beating America to another first, Apollo 8 - originally intended as a

Sovyetlerin Amerika'yı birinciye yenmesini engellemek için, Apollo 8 - başlangıçta Dünya yörüngesindeki ay modülünün

- At the beginning, he didn't believe it at all.
- Originally, he didn't believe it at all.

Başlangıçta o buna hiç inanmıyordu.

The term "hutong", originally meaning "water well", came from the Mongolian language about 700 years ago.

Orijinalde "su kuyusu" anlamına gelen "hutong" sözcüğü, Moğol dilinden yaklaşık 700 yıl önce gelmiştir.

Football originally meant "a game played with a ball on foot" - unlike a game played on horseback, such as polo.

Polo gibi at sırtında oynanılan bir oyunun aksine futbol aslında ayakla oynanılan bir top oyunu demekti.