Examples of using "Former" in a sentence and their turkish translations:
teröristler, cihatçılar ve eski aşırılık yanlılarıyla geçirdim.
Eğer eski bir terörist...
Tom eski CIA'den.
Tom eski FBI'dan
Tom eski New York Polis Dairesinden.
Tom eski bir itfaiyecidir.
- Kyoto, Japonya'nın eski başkentiydi.
- Kyoto, Japonya'nın eski başkentidir.
görüştüm,
Tom eski bir paraşütçüdür.
O eski bir çocuk oyuncu.
O eski bir çocuk oyuncu.
Mary eski bir model.
Tom eski bir vücut geliştirmeci.
Tom eski şampiyon.
Tom, John'un eski oda arkadaşı.
Sami eski bir Müslümandır.
Sami, Leyla'nın eski erkek arkadaşıdır.
Sami eski bir denizcidir.
Microsoft'un eski CEO'su Steve Ballmer.
Eski krallar unutulmazlar.
- O benim eski bir öğrencim.
- Eski bir öğrencim.
Daha önceki evimiz İsveç'teydi.
Tom eski bir kamyon şoförüdür.
Tom eski bir CIA ajanı.
Kiribati eski bir İngiliz kolonisidir.
O, eski bir başkan karısıydı.
Eski devlet başkanının ölümü duyuruldu.
Lincoln eski siyasi rakibini karşıladı.
Tom eski bir krupiyedir.
Sami, Leyla'nın eski Arapça öğretmeniydi.
Tom, Mary'nin eski Fransızca öğretmeni.
Sami eski bir savunma avukatıdır.
Sami eski bir eyalet polisidir.
Kyoto Japonya'nın eski başkentidir.
Eski müdürün başı dertte.
Kyoto, Japonya'nın eski başkentiydi.
Tom önceki müşterilerimizden biri.
Andre Agassi eski bir tenis oyuncusudur.
Tom eski dünya triatlon şampiyonudur.
Eski öğrenciyle tokalaştım.
O, ülkenin eski bir devlet başkanı.
Tom benim eski öğrencimdir.
Önceki eş bir eski eştir.
Eski bir Birleşik Devletler bahriyesiydi.
Eski kiracılarımla sorunlar yaşadım.
Tom Mary'nin eski bir öğrencisi.
Leyla, Sami'nin eski bir kız arkadaşıydı.
Sami, Ferit'in eski kayınbiraderidir
Tom, Mary'nin eski bir erkek arkadaşı.
Tom eski bir Boston sakini.
- Cezayir, Fransa'nın eski bir kolonisidir.
- Cezayir, Fransa'nın eski bir sömürgesidir.
Eski planı ikincisine tercih ederim.
En korkunç düşman eski bir arkadaştır.
Antigua ve Barbuda eski İngiliz sömürgesidir.
Mitt Romney Massachusetts'in eski valisiydi.
Tom eski patronunu bir konferansta gördü.
Onun eski halinden eser kalmamış.
Dün önceki öğretmenlerimden birine rastladım.
Filmin ilk yarısı sıkıcıydı.
Bir konferansta onun eski işverenini gördüm.
Bir konferansta eski işverenini gördü.
O bir konferansta eski işverenini gördü.
Mary bir konferansta eski işverenini gördü.
Biz bir konferansta eski patronumuzu gördük.
Onlar bir konferansta eski işverenlerini gördüler.
O eski bir üniversite profesörü ve araştırmacısıydı.
Tom bu kulübün eski sahibidir.
Dün, Tom eski öğretmenlerinden biriyle tanıştı.
Eski rejimde komünisttiler.
Daha önceki erkek arkadaşın Tom bu öğleden sonra ziyaret etmek için geldi.
Ben sadece önceki öğrencilerimden biriyle karşılaştım.
Güney Afrika'nın eski devlet başkanı vefat etti.
Coliseum eski Roma'daki eski arenaydı.
- O, kendi gölgesinden başka bir şey değildi.
- Eski hâlinden eser kalmamıştı.
- İyice çaptan düşmüştü.
- Eski halinin yerinde yeller esiyordu.
Bu eski çocuk oyuncu daha sonra bir uyuşturucu bağımlısı oldu.
Dan eski kiracılarından biri tarafından dava edildi.
Ben partide eski müzik öğretmenimi tanıdım.
Arjantin'in eski para birimi Austral'di. Sembolü "₳" idi.
- Leyla eski kocasını öldürmek için bir kiralık katil tuttu.
- Leyla eski kocasını öldürmek için bir tetikçi tuttu.
Eski başkanları Jose Mujica'ı hiç duydunuz mu?
Tom, Mary'nin eski kocasıdır.
Bir konferansta senin eski işverenini gördün, değil mi?
Joan ve Jane kız kardeş. Birincisi bir piyanisttir.
Eskiden biri her gün ulusal kostüm giyerdi.
Masa ve yatak eski yerlerinde duruyordu.
Emekli olan eski profesörüme sordum,
Bunun yerine eski konsül Marcus Minucius Rufus'u kendisine verdiler.
O, hastalığından sonra, eski halinin sadece bir gölgesidir.
Geçen gün kentte eski komşuma rastladım.
Eski olimpiyat eskrim şampiyonu Pál Schmitt Macaristan Cumhurbaşkanı seçildi.
Mareşal olarak başarılarına ilişkin kendi değerlendirmemize göre sıralandı
On beş yıl önceki mezuniyetten beri eski sınıf arkadaşlarımla hiç karşılaşmadım.
Ben sadece eski Fransızca öğretmenimi görmek için üniversiteye gittim.
Sağlık zenginliğin üstündedir, zira birincisi ikincisinden daha önemlidir.
Eski Londra Belediye Başkanı Boris Johnson "Brexit" için kampanyanın lideriydi.
Derin ve saygılı huşuyla şamdanı önceki yerine koydum.
Eski eşim Cathy'e kaç defa
Sevgi paranın üstündedir. Sonraki önceki kadar çok mutluluk veremez.