Translation of "Koning" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Koning" in a sentence and their turkish translations:

koning Jozef."

baktıracaksın."

'koning Arthur'.

"Kral Arthur".

- Klant is koning.
- De klant is koning.

Müşteri velinimetimizdir.

- Ik ben jouw koning.
- Ik ben uw koning.
- Ik ben jullie koning.

- Ben senin kralınım.
- Ben sizin kralınızım.

- Hij is jouw koning.
- Hij is uw koning.
- Hij is jullie koning.

O senin kralın.

- Ik ben jouw koning.
- Ik ben jullie koning.

Ben sizin kralınızım.

Lang leve de koning!

- Kralımız çok yaşa!
- Kralım çok yaşa!

Neer met de koning!

Kahrolsun kral!

Jij bent mijn koning.

Sen benim kralımsın.

Ik ben jouw koning.

Ben senin kralınım.

Hij is mijn koning.

O benim kralımdır.

De koning bestuurde het land.

Kral ülkeyi yönetti.

Hij was een goede koning.

O, iyi bir kraldı.

Ragnars grap ging over koning Ella en Vöggr's grap ging over koning Hjorvard.

Ragnar'ın şakası Kral Ella üzerineydi ve Vöggr'ün şakası Kral Hjorvard'daydı.

De koning is vanmorgen gaan jagen.

Kral bu sabah ava gitti.

De koningin stond naast de koning.

Kraliçe kralın yanında durdu.

De koning en koningin komen eraan.

Kral ve kraliçe geliyor.

De koning heerste over het eiland.

Kral, adanın üzerinde hükümranlık kurdu.

De koning regeerde over het land.

Kral ülkeyi yönetti.

De koning van Frankrijk is kaal.

Fransa kralı keldir.

Fadil was koning in zijn kasteel.

Fadıl kendi kalesinde kraldı.

Het verhaal van koning Hrolf werd lange tijd beschouwd als het verhaal van koning Arthur,

Uzun süre Kral Hrolf'un hikayesi daha çok Kral Arthur'un hikayesine benziyordu,

Zichzelf tot koning van Portugal te kronen.

düşündüğüne dair söylentilerin başladığı Porto'yu işgal etti .

King Hrolf is de Deense koning Arthur.

Kral Hrolf, Danimarka Kralı Arthur'dur.

Indringer om koning van Engeland te worden.

istilacının İngiltere Kralı olmasının yolunu açtı .

De koning maakte misbruik van zijn macht.

- Kral gücünü kötüye kullandı.
- Kral otoritesini kötüye kullandı.
- Kral, iktidarını abuze etti.

Hij doet alsof hij een koning was.

Sanki o bir kral gibi davranıyor.

Hij is zo blij als een koning.

- Bir kral gibi mutlu.
- O bir kral kadar sevinçli.

Anglia en Northumbria raasde en koning Ella doodde.

Anglia ve Northumbria'yı kasıp kavurdu ve Kral Ella'yı öldürdü.

Het woord van de koning is altijd gezaghebbend.

Kralın söylediği her zaman mutlaktır.

De adelaar is de koning van de vogels.

Kartal kuşların kralıdır.

De leeuw wordt de koning der dieren genoemd.

Aslan hayvanların kralı olarak adlandırılır.

De leeuw is de koning van de dieren.

Aslan hayvanların kralıdır.

De leeuw is de koning van het oerwoud.

Aslan ormanın kralıdır.

De koning regeerde veertig jaar over zijn volk.

Kral kırk yıl boyunca halkı üzerinde hüküm sürdü.

In het land der blinden is éénoog koning.

- Körlerin ülkesinde, tek gözlü adam kraldır.
- Koyunun olmadığı yerde keçiye Abdurrahman Çelebi derler.

Er was eens een slechte koning in Engeland.

Bir zamanlar İngiltere'de kötü bir kral vardı.

De mensen kwamen in opstand tegen de koning.

İnsanlar krala karşı ayaklandı.

- De klant heeft altijd gelijk.
- Klant is koning.

Müşteri her zaman haklıdır.

Als ik koningin ben, zul jij koning zijn.

Ben kraliçe olduğum zaman, sen kral olacaksın.

Tarquinius was de laatste koning van de Romeinen.

Tarquinius, Romalıların son kralıydı.

Nu werd hij voor de nieuwe koning, Hjorvard, getrokken….

Şimdi yeni kral Hjorvard'ın önüne çıkarıldı….

Prins Charles zal de volgende koning van Engeland zijn.

Prens Charles, bir sonraki İngiltere kralı olacak.

De dood van de koning bracht een oorlog teweeg.

Kralın ölümü bir savaşa yol açtı.

Als ik later groot ben, wil ik koning worden.

Büyüyünce bir kral olmak istiyorum.

Na de dood van de koning werd Elsa koningin.

Kralın ölümünden sonra, Elsa kraliçe oldu.

Harold II was de laatste Angelsaksische koning van Engeland.

Harold II İngiltere'nin son Anglo-Sakson kralıydı.

Wat? -Wie denk je dat je bent? De Mongoolse koning?

-Ne? -Kendini ne sanıyorsun? Moğolistan kralı mı?

Een gevreesde Viking geweest voordat hij een christelijke koning werd.

Hıristiyan bir kral olmadan önce korkulan bir Viking olmuştu .

Dit boek gaat over een koning die zijn kroon verliest.

Bu kitap, tacını kaybeden bir kral hakkında.

Maar de kansen waren gestapeld tegen koning Olaf en zijn mannen.

Ancak olasılıklar Kral Olaf ve adamlarına karşı yığılmıştı.

Bij een rokade worden zowel de koning als de toren verplaatst.

Rok yaparken hem şahın hem de kalenin yeri değiştirilir.

- Ooit trouwde een grote en machtige koning met een mooie prinses.
- Er was eens een grote en machtige koning die met een mooie prinses trouwde.

Bir zamanlar büyük ve güçlü bir kral güzel prenses ile evlendi.

Saladin beveelt dat ijskoud water wordt gebracht en aangeboden aan de koning.

Saladin buzlu suyun getirilmesini emreder ve krala sundu.

Toen hij de dood onder ogen zag , riep Ragnar naar de koning ...

Ragnar ölümle yüz yüze gelince krala

Er was eens een oude koning die op een klein eiland woonde.

Bir zamanlar küçük bir adada yaşlı bir kral yaşardı.

Hij werd gevangengenomen door zijn christelijke koning Ella, die besloot de beroemde Viking

düştü. Ünlü Viking'e korkunç bir ölüm vermeye karar veren Hıristiyan kralı Ella tarafından esir alındı

Zijn eigen neef Hjorvard deed een verrassingsaanval op de hal van de koning.

Kendi kuzeni Hjorvard, kralın salonuna bir sürpriz, şafak saldırısı yaptı.

En de grap gaat eigenlijk over koning Ella, want er is een boerenvocabulaire, zwijntjes

Ve şaka aslında Kral Ella hakkında, çünkü bu çiftlik sözlüğü, domuzcuklar

Legenden over koning Hrolf komen uit een tumultueuze periode in de Europese geschiedenis, traditioneel

Kral Hrolf hakkındaki efsaneler, geleneksel olarak 'Karanlık Çağlar' olarak bilinen

Olaf Haraldsson, koning van Noorwegen - de man die ooit de beschermheilige was geworden - was

. Norveç Kralı Olaf Haraldsson - bir gün onun koruyucu azizi olan adam -

En de voor de hand liggende implicatie is dat de dode koning het stuurde.

Ve bariz ima, onu ölü kralın göndermesidir.

Ney was geschokt door het vooruitzicht van een burgeroorlog en beloofde de koning dat hij

Ney, iç savaş ihtimalinden dehşete düşmüştü ve krala

Later in 1809 verving Soult maarschalk Jourdan als de belangrijkste militaire adviseur van koning Joseph

Daha sonra 1809'da Soult, Kral Joseph'in baş askeri danışmanı olarak Mareşal Jourdan'ın yerini aldı

Maar recente ontdekkingen suggereren dat de verhalen van koning Hrolf in feite een basis hebben.

Ancak son keşifler, Kral Hrolf'un hikayelerinin aslında bir temeli olduğunu gösteriyor.

Als koning van Noorwegen was Harald 'de harde heerser' dapper, wreed en hebzuchtig… en in

Norveç Kralı olarak Harald 'sert hükümdar' cesur, acımasız ve iyimserdi… ve

De nieuwe koning van Engeland, Willem de Veroveraar, stamde zelf af van een Viking-avonturier.

İngiltere'nin yeni kralı William the Conqueror, kendisi bir Viking maceracısından geliyordu.

Nadat koning Joseph en Jourdan bij Vitoria waren verslagen, had Suchet geen andere keus dan zich

daha fazla birim çekiyordu . Kral Joseph ve Jourdan, Vitoria'da mağlup olduktan sonra, Suchet'in

Volgens de legende was Hrolf-Kraki een grote Deense koning uit de 6e eeuw - een Deense

uyduruyorsunuz Efsaneye göre, Hrolf-Kraki 6. yüzyılın büyük bir Danimarka kralıydı - Danimarkalı bir

Site van het hof van koning Hrolf, dat nu het kleine dorpje Lejre in Denemarken is.

şu anda Danimarka'daki küçük Lejre köyü olan Kral Hrolf'un mahkemesinin geleneksel alanına bakmaya başladı .

Harold Hardrada groeide uit tot koning van Noorwegen, en een van de grootste Vikingen van allemaal.

Harold Hardrada büyüdü ve Norveç Kralı ve en büyük Vikinglerden biri oldu.

- Ik ben jouw koningin.
- Ik ben uw koningin.
- Ik ben jullie koningin.
- Ik ben jullie koning.

Ben senin kraliçenim.

Zijn eigen verhaal zegt dat hij de zoon was van een Zweedse koning en een draak versloeg ...

Kendi destanı, bir İsveç kralının oğlu olduğunu ve bir ejderhayı öldürdüğünü söylüyor ...

In 986 werden ze door de koning van Denemarken gerekruteerd om Jarl Hakon van Lade te onderwerpen.

986'da Danimarka Kralı tarafından, Lade'li Jarl Hakon'a boyun eğdirmek için işe alındı.

Toen de nicht van de koning zijn vrouw tot tranen bracht, confronteerde Ney haar en riep: "Ik en

Kralın yeğeni karısını gözyaşlarına boğduğunda Ney, " Siz İngiliz bahçelerinde oturup çayınızı yudumlarken

Op de ochtend van de strijd stond de rusteloze koning vroeg op en vroeg zijn dichter Thormod om

Savaş sabahı huzursuz kral erkenden kalktı ve şair Thormod'dan

Koning Olaf wordt gedood terwijl hij vecht in de voorste rij en wordt neergehaald door een reeks speer-

Kral Olaf ön saflarda savaşırken öldürüldü ve bir dizi mızrak ve balta darbesiyle yere

Maar koning Harold Godwinson marcheerde naar het noorden om hem te ontmoeten, zo snel bewegend dat hij de

Ama Kral Harold Godwinson onunla buluşmak için kuzeye yürüdü, o kadar hızlı hareket etti ki

Koning Guy heeft geen andere keus dan zijn mannen te bevelen om het kamp te maken waar ze staan.

Kral Guy'ın adamlarını sipariş etmekten başka seçeneği yok nerede durdukları yerde kamp yapmak için.

Een republiek is een land aan het hoofd waarvan niet een koning of een koningin staat, maar een president.

Bir cumhuriyet başında bir kral ve kraliçe yerine bir başkanı olan bir devlettir.

Omdat de bondgenoten van de koning eisten dat een voorbeeld van Ney zou worden gegeven, stond de uitkomst van zijn

Kralın müttefikleri Ney'den bir örnek alınmasını talep ederken,

En aan het einde van de strijd, als het allemaal voorbij is, klaagt hij dat hij zich niet bij zijn koning

Ve savaşın sonunda, her şey bittiğinde, kralına katılmasına