Examples of using "أدرس" in a sentence and their turkish translations:
Ben eğitimini almadım abi
- İngilizce eğitimi yapıyorum.
- İngilizce çalışıyorum.
Çalışmak zorundayım.
Ben matematik okuyorum.
- Tıp eğitimi alıyorum.
- Tıp okuyorum.
Fars dili okuyorum.
Ben test için çalışmalıyım.
- Korece çalışıyorum.
- Korece çalışırım.
Çalışmam gerekiyor.
Ben birkaç dil okuyorum.
Japonca çalışmak zorundayım.
Dün hiç eğitim görmedim.
eğitim alırken
Ben hiç matematik eğitimi yapmadım.
Her gün üç saat çalışırım.
İnsanlara beslenme, barınma ve eğitimin
ve ders verdiğim kenar mahallede yaşıyor.
Sonra hızlı okuma, hitabet, ders çalışıyorum
''Hem opera hem makine mühendisliği okumak tuhaf olmaz mı?
Böylece bir yarışma için anatomiye çalışırken
Üniversitedeyken, öğrenciyken Türkçe dersi alıyordum.
Yurt dışında okuyordum ve aynı anda dört işte çalışıyordum,
Ama, mesele şu ki, South Dakota'da
Üniversite'de eşitsizlik ve ırk hakkında eğitim veriyorum
Bir gün, Cambridge'de ikinci sınıftayken
2008'de İtalyanca okumak için İtalya, Perugia'ya gittim.