Translation of "çocuklar" in Polish

0.021 sec.

Examples of using "çocuklar" in a sentence and their polish translations:

Üzgünüm, çocuklar.

Przepraszam!

Üzgünüm çocuklar!

Przepraszam!

Çocuklar uyuyorlar.

Dzieci śpią.

Çocuklar, dinleyin!

Dzieci, słuchajcie!

Defolun, çocuklar!

Zmykać stąd, dzieciaki!

Çocuklar nerede?

Gdzie są dzieciaki?

Çocuklar korkuyor.

Te dzieci się boją.

Çocuklar ve yetişkinler,

dzieciaki, dorośli,

Kurumlarda yetişen çocuklar,

że dla dzieci dorastających w placówkach,

Çocuklar, hırslı olun.

Miejcie ambicję, chłopcy.

Diğer çocuklar gülümsedi.

Inni chłopcy się uśmiechnęli.

Ben çocuklar istiyorum.

Chcę dzieci.

Çocuklar uçurtma uçuruyorlardı.

Dzieci puszczały latawce.

Tom çocuklar istiyor.

Tom chce dzieci.

Çocuklar enerji dolu.

Dzieci są pełne energii.

Sizi seviyorum çocuklar.

Kocham pana.

Çocuklar bahçede oynadı.

Dzieci bawiły się w ogrodzie.

Çocuklar mutlu olacaklar.

Chłopcy będą szczęśliwi.

Çocuklar mutlu olacak.

Dzieci będą szczęśliwe.

Çocuklar bahçede oynadılar.

Dzieci bawiły się w ogrodzie.

Çocuklar vahşice koşuyor.

Dzieciaki biegają jak dzikie.

O çocuklar kim?

Co to za dzieci?

Çocuklar birlikte oynadılar.

Dzieci bawiły się w grupie.

Çocuklar saklambaç oynuyor.

Dzieci bawią się w chowanego.

- Beş Mayıs çocuklar günüdür.
- Beş Mayıs Çocuklar Günüdür.

Piąty maj jest dniem dziecka.

Tamam çocuklar, dikkatli yürüyün.

Okej, bez nerwów.

Durun, yavaş olun çocuklar.

Powoli do przodu.

Şu çocuklar potansiyel müşteri.

- Te dzieci to potencjalni klienci.
- Te dzieci są potencjalnymi klientami.

Çocuklar sessiz kalmayı sürdürdü.

Chłopcy byli cicho.

Çocuklar şarkı söylemeyi sever.

Dzieci uwielbiają śpiewać.

Çocuklar TV izlemeyi sever.

Dzieci lubią oglądać telewizję.

Sabah. Çocuklar kahvaltı yapıyorlar.

Jest ranek. Dzieci jedzą śniadanie.

Bütün çocuklar yatmaya gitti.

Wszystkie dzieci poszły do łóżek.

Çocuklar buz üzerinde kayıyorlardı.

Dzieci ślizgały się na lodzie.

Bazı çocuklar nehirde yüzüyor.

Kilkoro dzieci pływa w rzece.

Çocuklar kendi kaderlerine bırakıldılar.

Dzieci troszczyły się o siebie nawzajem.

Çocuklar caddenin ortasında oyuyordu.

Dzieci bawiły się na środku ulicy.

Biraz sonra çocuklar sakinleşti.

Po chwili dzieci się uspokoiły.

Otistik çocuklar asla sıkılmazlar.

Dzieci autystyczne nigdy się nie nudzą.

Çocuklar zaten uyuyor mu?

Dzieci już śpią?

Çocuklar birlikte iyi çalışırlar.

Dzieci dobrze razem pracowały.

Çocuklar, hiç gürültü yapmayın?

Chłopcy, nie róbcie żadnego hałasu.

Çocuklar ebeveynlerine itaat etmeliler.

- Dzieci powinny słuchać rodziców.
- Dzieci powinny być posłuszne rodzicom.

Çocuklar sahilde oynamayı seviyorlar.

Dzieci uwielbiają bawić się na plaży.

Çocuklar tepeden aşağıya koştular.

Te dzieci zbiegły ze wzgórza.

Çocuklar burada olduğunu söyledi.

Dzieci powiedziały, że tutaj jesteś.

Parkta oynayan bazı çocuklar vardı.

W parku bawi się kilkoro dzieci.

Bazı çocuklar çimenlerin üzerinde oynuyor.

Dzieci bawią się na trawie.

Siz çocuklar acele etmek zorundasınız.

Ludzie, musicie się pospieszyć.

Siz çocuklar bunları ister misiniz?

Chcecie je?

Çocuklar, senin burada olduğunu söyledi.

Dzieci powiedziały, że tutaj jesteś.

Çocuklar çok fazla gürültü çıkarıyor.

Dzieci robią za dużo hałasu.

Japonya'da, bütün çocuklar okula gider.

W Japonii wszystkie dzieci chodzą do szkoły.

Çocuklar her gün süt içmeliler.

Dzieci powinny codziennie pić mleko.

Çocuklar kumda çukur kazmayı severler.

Dzieci uwielbiają kopać w piasku.

Çocuklar böyle aptalca şeyler söylerler.

Dzieci mówią takie głupoty.

Genel olarak, çocuklar dondurma sever.

Generalnie dzieci lubią lody.

Bu masa çocuklar için tasarlanmıştır.

To biurko jest zaprojektowane dla dzieci.

Siz çocuklar burada ne yapıyorsunuz?

Co wy tutaj robicie?

Bu kitaplar çocuklar için değil.

Te książki nie są dla dzieci.

Tanrım, kötü bir haberim var çocuklar.

Mam złe wieści.

O, çocuklar izleyebilsin diye yavaşça yürüdü.

- Szedł wolno, by dziecko mogło za nim nadążyć.
- Szedł powoli, żeby dzieci mogły nadążyć.

Çocuklar etraftayken o tür şey söylememelisin.

Nie powinieneś mówić takich rzeczy gdy dzieci są w pobliżu.

O yavaşça yürüdü böylece çocuklar yetişebildi.

Szedł wolno, by dziecko mogło za nim nadążyć.

Bu fil küçük çocuklar tarafından sevilir.

Ten słoń jest uwielbiany przez małe dzieci.

Bu sınıftaki tüm çocuklar çok terbiyelidir.

Wszystkie dzieci w tej klasie są bardzo dobrze wychowane.

Sanırım havuzda oynamak çocuklar için tehlikelidir.

Myślę, że niebezpiecznie jest, gdy dzieci bawią się przy stawie.

- Çocuklar mutlu olacak.
- Oğlanlar mutlu olacak.

Chłopcy będą zadowoleni.

Çocuklar bir sürü aptalca şeyler yaparlar.

Dzieci robią wiele głupot.

Çocuklar sık sık aptalca şeyler yaparlar.

Dzieci często robią głupie rzeczy.

Siz çocuklar hâlâ temas halinde misiniz?

Czy wy wciąż utrzymujecie kontakt?

Çocuklar kendilerine bir ağaç ev yaptılar.

Dzieci zbudowały sobie domek na drzewie.

- Lincoln'un hayatı bütün dünyada çocuklar tarafından okunur.
- Lincoln'ün biyografisi tüm dünyadan çocuklar tarafından okunur.

Biografia Lincolna jest czytana przez dzieci na całym świecie.

- TV'nin çocuklar için kötü olduğunu düşünüyor musun?
- Televizyonun çocuklar için kötü olduğunu düşünüyor musun?

Czy uważasz, że telewizja jest zła dla dzieci?

Bir adam, kadın, çocuk ya da çocuklar.

Byli to mężczyzna, kobieta plus dziecko lub dzieci.

Vay canına, bu kötü bir durum çocuklar.

No i jestem w kiepskiej sytuacji.

Yokluğumda çocuklar o kadar bakımsız kalmışlardı ki

a pod moją nieobecność dzieci cierpiały z powodu tak rażących zaniedbań,

Saçını kestirdiğinde diğer çocuklar onunla alay ettiler.

Inni chłopcy dokuczali mu, gdy ściął włosy.

- Armut dalının dibine düşer.
- Çocuklar atalarına çeker.

Niedaleko pada jabłko od jabłoni.

Bütün çocuklar yüzlerini boyatmak için sıraya girdiler.

Wszystkie dzieciaki ustawiły się w kolejkę do pomalowania twarzy.

Siz çocuklar yarın tekrar burada olacak mısınız?

Dzieciaki, czy będziecie też tutaj jutro?

Sizin sınıfta sevimli erkek çocuklar var mı?

Czy są jacyś fajni chłopcy w twojej klasie?

Tamam çocuklar, dikkatli yürüyün. Gerçekten dikkatli olmamız lazım.

Okej, bez nerwów. Musimy być naprawdę ostrożni.

Birçok televizyon programı çocuklar üzerinde kötü etkiye sahiptir.

Wiele programów telewizyjnych ma zły wpływ na dzieci.

Çocuklar anne ve babalarından çok arkadaşlarını taklit ederler.

Dzieci naśladują przyjaciół niż rodziców.

Çocuklar genellikle yabancı dil öğrenme konusunda çok iyidirler.

Dzieci są często bardzo dobre w nauce języków obcych.

Kız kardeşim görme engelli çocuklar için bir okulda çalışıyor.

Moja siostra pracuje w szkole dla niedowidzących.

- Masaya bir miktar kurabiye koydum ve çocuklar onların hepsini silip süpürdüler.
- Masaya bir miktar kurabiye koydum ve çocuklar onları hemen yediler.

Położyłem na stole ciastka, a dzieci zjadły je natychmiast.

Çocuklar kamp ateşi etrafına oturdu ve Tom'un hayalet hikayelerini anlatışını dinledi.

Dzieci siedziały wokół ogniska i słuchały Toma opowiadającego historie o duchach.

Böyle müfredat dışı dersler yalnızca fende zorluk çeken çocuklar için geçerlidir.

Takie zajęcia dodatkowe dostępne są jedynie dla dziecka mającego trudności z nauką.

Hangi çocuklar! Sen onları şeker almak için gönderdin ve bir köpekle döndüler!

Co za dzieci! Wysłałeś je po cukierki, a przychodzą z psem!

- Bizim çocuklar köpek sever ama ben kediyi tercih ederim.
- Bizim çocuklarımız köpekleri sever fakat ben kedileri tercih ederim.

Nasze dzieci lubią psy, ale ja bardziej lubię koty.