Translation of "Güney" in Japanese

0.005 sec.

Examples of using "Güney" in a sentence and their japanese translations:

Güney Okyanusu: Tamam.

南極海 — 済

Ülkem Güney Afrika'da

私の出身地 南アフリカで

Güney terminali nerede?

南ターミナルはどこですか。

Güney İstasyonu nerede?

南駅はどこですか?

- Seul, Güney Kore'nin başkentidir.
- Seul Güney Kore'nin başkentidir.

ソウルは韓国の首都です。

Kuzey, güney. İyi göstergeler.

北と南だ いい指標だ

Evim Thames'in güney kıyısında.

私の家はテムズ川の南岸にある。

Güney Afrika çok uzaktır.

南アフリカは遠い。

Güney Amerika'da seyahat ettik.

私達は南米を旅行した。

Güney Kore'yi ziyaret etmek istiyorum.

わたしは韓国を訪れたい。

Güney Kutbu civarındaki bölgeyi araştırdı.

彼は南極周辺の地域を探検した。

Onun evi nehrin güney tarafındadır.

彼の家は川の南側にある。

Avustralya Güney Amerika'dan daha küçüktür.

オーストラリアは南アメリカより小さい。

Onlar Güney Lehçesi ile konuşuyorlardı.

彼らは南部の方言で話していた。

O, kentin güney kesiminde yaşıyor.

彼は市の南部に住んでいます。

"Hastalık Güney Çin'de aylardır ilerlemekteydi"

”中国南部では 何ヶ月もの間 悪化が続いています”

Japonya ve Güney Kore komşudur.

日本と韓国は、隣国同士だ。

Orta ve Güney Amerika ormanlarında yaşıyorlar

中南米のジャングル中に 住んでいて

Ayrımcı Güney Afrika'nın beyaz banliyölerinde büyüdüm,

私は アパルトヘイト時代の南アフリカの 白人居住区で育ちました

Onun Güney Kutbundan döndüğünü gazetede gördüm.

新聞で彼が南極から帰って来たのを知った。

Genç insanlar güney Kaliforniya'ya akın etti.

若者が南カリフォルニアに集まった。

İspanyolca, Güney Amerika'daki birçok ülkede konuşulur.

南アメリカのほとんどの国ではスペイン語を話す。

Tasmanya 40 derece güney enlemi üzerindedir.

タスマニアは南緯40度のところにあります。

Mossel Körfezi, Güney Afrika'daki bu ufacık ada 4.000 Güney Afrika kürklü fokuna ev sahipliği yapmaktadır.

‎南アフリカの ‎モッセルベイにある小島だ ‎ミナミアフリカオットセイが ‎4000頭 暮らす

Ve dolayısıyla bu da kuzey-güney hattım.

そしてこれが南北の線さ

Daha sonra Güney İspanya'daki Fransız işgalini denetledi.

その後、彼はスペイン南部のフランスの占領を監督しました。

Güney Afrika'daki Zulu kabilesinin kendi dili vardır.

南アフリカのズールー族は独自の言語を持っている。

Güney Kutbu, Kuzey Kutbu'ndan çok daha soğuktur.

南極は北極よりもずっと寒い。

1499 yılında Güney Amerika kıyısını ziyaret etti.

彼は1499年に南アメリカの海岸を訪れた。

Bir senesinde Kolombiya, Güney Amerika'dan bir kaleci aldım.

ある年にコロンビアから キーパーをスカウトしてきました

Sanjay Gubbi, Güney Hindistan'daki memleketi Karnataka'daki katliamdan bahsediyor.

サンジェイ・ゴビが語るのは カルナータカ州の惨状です

. Masséna, Cenova'da Avusturyalılar tarafından kuşatıldığında, güney Fransa'nın savunması

マセナがジェノヴァでオーストリア人に包囲されたため、南フランスの防衛は

Güney Galler Vadileri tarihinde bir hak savaşı var.

サウス・ウェールズ・バレーの歴史は 権利を勝ち取る戦いの歴史です

Güney Afrika Birliği, son yıllarda ırkçı sorunlar yaşamıştı.

ここ数年南ア連邦は人種問題をかかえてきた。

Eğer tüm büyüme bu yöndeyse güney bu tarafta demektir.

傾きはあっちだ つまり南はあっち

Güney Afrika'da ise Techno Girls denilen bir program var.

南アフリカには テクノガールズと呼ばれる プログラムがあります

Bir zamanlar güney pasifik efsaneleri dev midyeleri deniz tabanında

南太平洋の言い伝えでは 警戒心のないダイバーを捕えようと

Güney Amerika'ya romantik bir yaz tatili geçirmek için gittim.

一夏のアバンチュールを求めて南の島へ行きました。

Ekvador, Güney Amerika'nın kuzeybatı kesiminde yer alan bir ülkedir.

エクアドルは南米の北西部に位置する国である。

Büyük ihtimalle Chicago'nun aynı yoksul Güney ve Batı Yakası'ndan geliyorlardı.

シカゴのサウスサイドやウェストサイドの 貧困地区出身者が大半のようでした

Güney Amerika'daki birçok maymun arasından... ...sadece gece maymunları geceleri harekete geçer.

‎南米には多種多様な ‎サルがいるが‎― ‎夜行性なのはヨザルだけだ

Güney Fransa'da dağın yamacında emeklilik evi yapmayı planladığım küçük bir arsa aldım.

老人ホームの建築を計画している南フランスの丘に、小さな土地を買った。

Jean-de-Dieu Soult, güney Fransa'da küçük bir kasabadan geliyordu ve 16 yaşında

ジャン・ド・デュー・ソウルトはフランス南部の小さな町から来て、 16歳で 連隊