Translation of "Bisiklet" in Japanese

0.015 sec.

Examples of using "Bisiklet" in a sentence and their japanese translations:

- Bisiklet süremem.
- Ben bisiklet süremem.

私、自転車に乗れないの。

Bisiklet benim.

その自転車は私のです。

Bisiklet süremem.

私、自転車に乗れないの。

Annem bisiklet süremez.

母は自転車に乗れません。

Bu bisiklet kimindir?

- これは誰の自転車ですか。
- この自転車は誰のものですか。

Filler bisiklet kullanamaz.

象は自転車に乗れない。

Bu bisiklet benim.

この自転車は私のです。

Ben bisiklet sürebilirim.

私は自転車に乗ることが出来る。

Ben bisiklet süremem.

私、自転車に乗れないの。

- Ağacın altındaki bisiklet benimkidir.
- Ağacın altındaki bisiklet benim.

木の下にある自転車は私のです。

Yeni bir bisiklet alacak.

彼は新しい自転車を買うつもりです。

Kapının yanındaki bisiklet benimdir.

- ドアのそばにある自転車は私のです。
- その扉のそばの自転車、私のよ。

Orada bir bisiklet kiralayalım.

あそこで自転車を借りよう。

O bisiklet süremez mi?

彼は自転車に乗れないの?

O, bir bisiklet sürüyor.

彼は自転車に乗っています。

Şu kız bisiklet süremiyor.

その女の子は自転車に乗ることができません。

O, bisiklet sürebilir mi?

彼女は自転車に乗れますか。

Bu bisiklet bana aittir.

この自転車は私のものです。

Ken, bir bisiklet istiyor.

ケンは自転車を欲しがっています。

Bu bisiklet Tom'un mu?

- このバイクって、トムの?
- この自転車って、トムの?

O bisiklet Tom'un mu?

- あの自転車って、トムの?
- あのバイクはトムの?

- Bu bisiklet küçük kardeşime ait.
- Bu bisiklet küçük erkek kardeşime ait.

この自転車は私の弟のものだ。

Bisiklet sürerken çok dikkatli olamazsın.

自転車に乗る時はいくら注意してもしすぎることはない。

Yağmur yağmazsa, bisiklet sürmeye gidebilirsin.

雨でなければ、サイクリングに行ってもよろしい。

Bisiklet alamayacak kadar fakir değil.

- 彼は自転車が買えない程貧しくはない。
- 彼は自転車が買えない程貧しくない。

50,000 yen'e bir bisiklet aldı.

彼は5万円で自転車を買った。

Kopenhag bisiklet dostu bir kenttir.

コペンハーゲンは自転車が便利な都市です。

Bu bisiklet erkek kardeşime ait.

この自転車は私の弟のものだ。

Neredeyse ona bir bisiklet çarpıyordu.

彼女はあやうく自転車にひかれるところだった。

O bisiklet bizim okula ait.

あの自転車は私たちの学校のものです。

Pekin'de dokuz milyon bisiklet var.

北京には自転車が900万台ある。

Yeni bir bisiklet almak istiyorum.

新しい自転車を買いたい。

Bu dükkanında saatle bisiklet kiralayabilirsiniz.

この店では時間決めで自転車を借りられる。

Bu bisiklet erkek kardeşime aittir.

この自転車は私の弟のものだ。

Bu bisiklet berbat, çok ağır.

この自転車はひどい。重すぎる。

Güzel bir bisiklet aldın mı?

いい自転車を買いましたか。

Paraları yoktu. Bisiklet dükkanından gelen

お金がなく 夢への挑戦資金は

O, henüz bir bisiklet süremiyor.

彼女はまだ自転車に乗れない。

Yarın göle doğru bisiklet süreceğiz.

私たちはあす湖まで自転車で行きます。

- Yeni bir bisiklet almayı göze alamam.
- Yeni bir bisiklet almaya bütçem elvermez.

私には新しい自転車を買う余裕がない。

bisiklet sürmek için gereken motor becerisidir.

自転車に乗る運動技能です

Eğer yağmurda bırakırsan, bir bisiklet paslanır.

雨の中に放置しておくと自転車はさびるでしょう。

Henüz bir bisiklet sürmediysen bir denemelisin.

まだオートバイを運転したことがないなら、ぜひ一度試してみるといい。

Çocuk yeni bir bisiklet için endişeliydi.

その少年は新しい自転車が欲しくてたまらなかった。

O bisiklet senin için çok küçük.

その自転車は君には小さすぎるね。

Ahıra girerken kayıp bir bisiklet buldu.

納屋に入るやいなや、彼はなくなった自転車を見つけた。

Oğlan yeni bir bisiklet için yalvardı.

男の子は新しい自転車をねだった。

Baba bana bir bisiklet satın aldı.

父は、私に自転車を買ってくれた。

Çocuk yeni bir bisiklet için yalvardı.

男の子は新しい自転車をねだった。

Bu benim ilk bisiklet sürüşüm değil.

自転車に乗るのは、今回が初めてではありません。

Annem bana yeni bir bisiklet aldı.

母は私に新しい自転車を買ってくれた。

Bir bisiklet satın almayı göze alamadım.

僕には自転車を買う余裕なんかなかった。

Babam bana bir bisiklet satın aldı.

父は、私に自転車を買ってくれた。

En son ne zaman bisiklet sürdün?

最後に自転車に乗ったのはいつですか?

Baba bana yeni bir bisiklet aldı.

父は私に新しい自転車を買ってくれました。

Bu bisiklet erkek kardeşim tarafından kullanılır.

この自転車は私の兄に使われる。

- Bill bisiklete binebilir.
- Bill bisiklet sürebilir.

ビルは自転車に乗ることができる。

Yağmur yağsa bile, bisiklet sürmeye giderim.

- たとえ雨が降ろうとサイクリングにいくぞ。
- 雨でもサイクリングに行きます。

O, yeni bir bisiklet almaya niyetlidir.

彼は新しい自転車を買うつもりです。

- Araba şöyle dursun, bisiklet almaya bile param yetmiyordu.
- Arabayı geçtim, bisiklet alacak param dahi yoktu.

僕は自転車を買う余裕がなかった。まして車なんて。

- Beş yaşındayken bisiklete binebiliyor muydun?
- Beş yaşındayken bisiklet kullanabiliyor muydun?
- Beş yaşındayken bisiklet sürebiliyor muydun?

5歳の時に自転車に乗れてた?

Fakat eğer bisiklet sürebiliyorsanız yanıtları zaten biliyorsunuz.

でも自転車に乗れるなら 答えは分かっているはずです

Babam bana yeni bir bisiklet satın aldı.

父は私に新しい自転車を買ってくれました。

Kendisine bir bisiklet alması için babasına yalvardı.

彼は父親に自転車を買ってくれとせがんだ。

Bu bisiklet eski; ama hiç yoktan iyidir.

古い自転車だがないよりましだ。

O, gelecek hafta yeni bir bisiklet alacak.

彼は来週自転車を買うつもりだ。

Gelecek yıl Shikoku çevresinde bisiklet sürmeyi planlıyorum.

私は来年自転車で四国を一周するつもりです。

Annem bana yeni bir bisiklet satın aldı.

母は私に新しい自転車を買ってくれた。

Benim bisiklet seninki gibi bir şey değil.

僕のバイクは君のにはとても及ばない。

Geçen yıl Nagoya'da bir bisiklet yarışı düzenlendi.

昨年自転車競技が名古屋で行われた。

O, ona bir bisiklet kullanmasını tavsiye etti.

彼女は彼に自転車を使うように言った。

- Mayuko bir bisiklet sürebilir.
- Mayuko bisiklete binebilir.

マユコは自転車に乗れる。

Yeni bir bisiklet almak için tasarruf yapıyordum.

新しい自転車を買うために、お金を貯めていたんだ。

Sana doğum günün için bir bisiklet alacağım.

私はあなたの誕生日に自転車をあげよう。

Buralarda bisiklet kiralayabileceğim bir yer var mı?

- この辺に自転車が借りれるところってありますか?
- ここら辺にレンタルサイクルができる場所ってありますか?

Doğum günün için sana bir bisiklet vereceğim.

私は君の誕生日に自転車を贈るつもりです。

En son ne zaman bir bisiklet sürdün?

最後に自転車に乗ったのはいつですか?

Tom ve Mary'nin ikisinde de bisiklet var.

トムとメアリーは二人とも自転車を持っている。

- Jack, yeni bir bisiklet satın almayı göze alamaz.
- Jack'in yeni bir bisiklet satın almak için parası yok.

ジャックには新しい自転車を買う余裕がない。

O oğlu için yeni bir bisiklet satın almalı.

- 彼は息子に新しい自転車を買ってやらねばならない。
- 彼は息子に新しい自転車を買ってやらなくてはならない。

O, oğlu için bir bisiklet satın aldığını gizledi.

彼は息子に自転車を買っておいたことを秘密にしていた。

Kız kardeşim babamdan yeni bir bisiklet almasını istedi.

私の妹は父に新しい自転車を買ってくれるように頼みました。

Bu çevrede bisiklet kiralanan bir yer var mı?

- この辺にレンタサイクルを利用できるところはありますか?
- この辺に自転車を借りられる場所はありますか?

"Sorun ne?" "Anahtarlarımı bulamıyorum." "Hangilerini?" "Benim bisiklet anahtarlarını."

「どうしたの?」「鍵がない」「何の鍵?」「自転車の鍵」

Bu bisiklet bu ayın başından beri buraya bırakıldı.

この自転車は今月の初めからここに置かれたままだ。

Birçok bisiklet istasyonun önünde yasa dışı olarak park edilmektedir.

駅前には多くの自転車が違法に止められています。

Yeni bisiklet bana 50.000 yen kadar fiyata mal oldu.

新しい自転車は50000円もした。

Yeni bir bisiklet istiyorsan tasarruf yapmaya başlasan iyi olur.

- 新しい自転車が欲しいのなら貯金しなさい。
- 新しい自転車が欲しいのなら、お金を貯めなさい。

Tom tek tekerli bir bisiklet sürebilen bir genç tanıyor.

トムは一輪車に乗れる男の子を知っている。

Hava kirliliği sorunundan dolayı bir gün bisiklet otomobilin yerini alabilir.

空気汚染の問題があるので、自転車が自動車にとってかわる日があるかもしれない。

Hangisini daha çok seversin, bisiklet sürmeyi mi yoksa koşmayı mı?

サイクリングとジョギングではどっちが好き?

Bu el yapımı İtalyan malı titanyum bisiklet son derece hafiftir.

この手作りのイタリア製チタン自転車は、恐ろしく軽い。

Araç, bisiklet veya otobüs olsun tüm ulaşımı elektrikli hale getirme gibi

全ての交通機関を電気化するという 大胆な旅路へ一歩を踏み出しました

Hayat bisiklet sürmek gibidir. Dengede kalmak için hareket etmeye devam etmelisin.

人生とは自転車のようなものだ。倒れないようにするには走らなければならない 。

Nereye giderseniz gidin, istasyonların yanında kaldırımlar üstünde bırakılmış çok sayıda bisiklet görürsünüz.

駅の近くの歩道には何処に行ってもおびただしい数の自転車が放置されているのが見かけられる。

Yeni bir bisiklet almayı göze alamıyorum, bu yüzden bu eski bisikletle idare etmek zorunda kalacağım.

新しいバイクは買えないのでこの古いやつでなんとか間に合わせなくてはならないだろう。