Translation of "Kışın" in Italian

0.005 sec.

Examples of using "Kışın" in a sentence and their italian translations:

Kışın başlangıcı.

L'inizio dell'inverno.

...kışın başları.

con l'inizio dell'inverno

Svalbard'da kışın sonları.

Tardo inverno sulle isole Svalbard.

Kışın kar yağar.

In inverno nevica.

Göl kışın donuyor.

Il lago gela durante l'inverno.

Kışın ortalarında olmuştu.

È successo a un certo punto in pieno inverno.

Ben kışın doğdum.

- Sono nato in inverno.
- Io sono nato in inverno.
- Sono nata in inverno.
- Io sono nata in inverno.

Kışın Boston nasıldır?

- Com'è Boston d'inverno?
- Com'è Boston in inverno?

- Kuşlar kışın güneye doğru uçarlar.
- Kuşlar kışın güneye uçarlar.

- Gli uccelli volano a sud in inverno.
- Gli uccelli volano a sud d'inverno.

Kışın hâlâ kuşkonmaz alabilirsiniz.

È ancora possibile ottenere gli asparagi in inverno.

Kışın, günler daha kısadır.

- D'inverno le giornate sono più corte.
- D'inverno le giornate sono più brevi.

Kışın sık sık üşütürüm.

- Prendo spesso il raffreddore d'inverno.
- Io prendo spesso il raffreddore d'inverno.

Kuşlar kışın güneye uçarlar.

- Gli uccelli volano a sud in inverno.
- Gli uccelli volano a sud d'inverno.

Kışın Idaho'da hava soğuktur.

Fa freddo nell'Idaho d'inverno.

Kışın bir monttan vazgeçemem.

- Non ce la posso fare senza cappotto in estate.
- Non posso fare a meno del cappotto in inverno.

Kışın çok karımız vardır.

Abbiamo molta neve in inverno.

Kışın çok kar var.

- Abbiamo molta neve in inverno.
- Noi abbiamo molta neve in inverno.
- Abbiamo molta neve d'inverno.
- Noi abbiamo molta neve d'inverno.

Kar, kışın gelişini gösterir.

La neve indica l'arrivo dell'inverno.

Kışın hava erken kararır.

In inverno fa buio presto.

Kışın favori içeceğin nedir?

Qual è la tua bevanda preferita d'inverno?

Kışın seyahat etmeyi seviyorum.

- Amo viaggiare d'inverno.
- Io amo viaggiare d'inverno.

Kışın bile fazla karımız olmaz.

Nemmeno in inverno abbiamo molta neve.

Kışın çok kar yağar mı?

Nevica tanto d'inverno?

Kışın çok kar alır mısınız?

Cade molta neve in inverno?

Fuji Dağı kışın karla kaplıdır.

- Il Monte Fuji è coperto di neve d'inverno.
- Il Monte Fuji è ricoperto di neve d'inverno.

Kuşlar kışın güneye doğru uçarlar.

- Gli uccelli volano a sud in inverno.
- Gli uccelli volano a sud d'inverno.

Kışın yeleğimin üstüne ceket giyerim.

In inverno indosso un cappotto sulla parte superiore del mio giubbotto.

Kışın başında bir geziye çıkıyorum.

- Parto per un viaggio all'inizio dell'inverno.
- Io parto per un viaggio all'inizio dell'inverno.

Kışın kardan adam yapmak eğlencelidir.

È divertente fare un pupazzo di neve d'inverno.

Güneş kışın daha erken batar.

Il sole tramonta prima d'inverno.

Bu kışın sık sık oluyordu.

Questo succedeva spesso in inverno.

Kışın burası çok soğuk oluyor.

In inverno qui fa molto freddo.

Burada kışın bile çok karımız olmaz.

Qui non abbiamo molta neve nemmeno nei mesi invernali.

Kışın o dağa tırmanmak aptalca olurdu.

Sarebbe follia scalare quella montagna in inverno.

Tom kışın asla bizi ziyaret etmez.

Tom non ci visita mai d'inverno.

Kışın bile burada az kar bulunur.

Abbiamo poca neve qui, anche d'inverno.

Kışın burada çok kara yağar mı?

Nevica molto d'inverno qui?

Kanada'da kışın her zaman kar yağar.

Nevica sempre durante l'inverno in Canada.

Ben kışın sık sık nezle olurum.

- Ho spesso il raffreddore in inverno.
- Io ho spesso il raffreddore in inverno.

Kışın sık sık kayak yapmaya gittim.

- Andavo spesso a sciare d'inverno.
- Io andavo spesso a sciare d'inverno.

İngiltere'de çimlerin kışın bile yeşil olduğunu duydum.

- Ho sentito dire che in Inghilterra l'erba è verde anche d'inverno.
- Io ho sentito dire che in Inghilterra l'erba è verde anche d'inverno.

Norveç ve Finlandiya gibi ülkelerde kışın çok kar olur.

In paesi come Norvegia e Finlandia c'è molta neve d'inverno.

Bu kışın bir önceki kıştan daha soğuk olması bekleniyor.

Si prevede che questo inverno sia più rigido del precedente.

Kışın ortaları geldiğinde, ölüme yakın bu hâlde haftalarca hayatta kalabilir.

In pieno inverno può sopravvivere per settimane in questo stato di morte apparente.

- Bir sürü arı kışın öldü.
- Kış boyunca birçok arı öldü.

- Molte api sono morte durante l'inverno.
- Molte api morirono durante l'inverno.

Kışın sunduğu zorlukları avantaja çevirerek o uzun kuzey gecelerinin hakiki hâkimleri hâline gelmişlerdir.

Sfruttano le difficoltà dell'inverno a proprio vantaggio e sono diventati i padroni assoluti di queste lunghe notti artiche.

- Kış mevsiminde çok sayıda yangın olur.
- Kışın çok yangın çıkar.
- Kış aylarında çok sayıda yangın meydana gelir.
- Kış mevsiminde çok yangın olur.

Ci sono molti incendi in inverno.