Translation of "Koltuğuna" in English

Koltuğuna geri dön.

- Go back to your seat.
- Return to your seat.

Tom koltuğuna çöktü.

Tom collapsed into his chair.

Tom koltuğuna geri gitti.

Tom went back to his seat.

Tom sürücü koltuğuna atladı.

Tom jumped in the driver's seat.

Tom pilot koltuğuna oturdu.

Tom sat down in the pilot's seat.

Tom isteksizce koltuğuna oturdu.

Tom reluctantly took his seat.

Tom sürücü koltuğuna oturdu.

Tom hopped in the driver seat.

Tom kamyonun sürücü koltuğuna biniyor.

Tom climbs into the driver's seat of the truck.

O, çocuğu bebek koltuğuna koydu.

She put the infant in the child seat.

Bebeği araba koltuğuna koyabilir misin?

Can you put the baby in the car seat?

Tom ön yolcu koltuğuna oturdu.

Tom sat in the front passenger seat.

Tom kamyonun sürücü koltuğuna tırmandı.

Tom climbed into the driver's seat of the truck.

Sami ilk koridor koltuğuna oturdu.

Sami sat in the first aisle seat.

- Koltuğunuza geri dönün.
- Koltuğuna geri dön.

Go back to your seat.

Tom koltuğuna geri gitti ve oturdu.

Tom walked back to his seat and sat down.

Tom Mary'nin yanındaki yolcu koltuğuna oturdu.

- Tom sat in the passenger seat beside Mary.
- Tom sat in the passenger seat next to Mary.

O, müzik dinlemek için koltuğuna yerleşti.

He settled down in his armchair to listen to the music.

Tom yiyecekleri arabanın arka koltuğuna bıraktı.

Tom left the groceries in the back seat of the car.

Sami ilk mevcut koridor koltuğuna oturdu.

Sami sat in the first available aisle seat.

Tom sürücü koltuğuna oturdu ve arabayı çalıştırdı.

Tom got into the driver's seat and started the car.

Tom sırt çantasını arabanın arka koltuğuna bıraktı.

Tom put his backpack on the back seat of the car.

Adamın eşyalarını koltuğuna koydum ve tek kelime etmedi.

I put his stuff down in 1C, he said not one single word,

Tom, sürücü koltuğuna oturdu ve dikiz aynasını ayarladı.

Tom sat in the driver's seat and adjusted the rearview mirror.

Tom yanındaki yolcu koltuğuna büyük bir piknik sepeti koydu.

Tom put the large picnic basket on the passenger seat next to him.

Bu beyefendiyi koltuğuna götürmek için bir teşrifatçı bulabilip bulamayacağına bak.

See if you can find an usher to take this gentleman to his seat.