Translation of "çikolatalı" in English

0.007 sec.

Examples of using "çikolatalı" in a sentence and their english translations:

- Çikolatalı dondurma ısmarladım.
- Çikolatalı dondurma sipariş ettim.
- Çikolatalı sundae sipariş ettim.

I ordered a chocolate sundae.

- Ben çikolatalı dondurmayı severim!
- Çikolatalı dondurmayı severim.

- I like chocolate ice cream!
- I like chocolate ice cream.

Çikolatalı keke düşkündür.

She is partial to chocolate cake.

Çikolatalı sütü severim.

I like chocolate milk.

Çikolatalı dondurmayı severim.

I like chocolate ice cream!

Çikolatalı dondurma sevmiyorum.

I don't like chocolate ice cream.

Çikolatalı pastayı seviyorum.

I like chocolate cake.

Çikolatalı pasta nefisti.

The chocolate cake was delicious.

- O, çikolatalı keke düşkündür.
- O, çikolatalı pasta düşkünüdür.

He is fond of chocolate cake.

Çikolatalı süt sever misin?

Do you like chocolate milk?

Lütfen çikolatalı keke buyurun.

Please help yourself to the chocolate cake.

Özellikle çikolatalı kekini seviyorum.

I especially like your chocolate cake.

Biraz çikolatalı kekim var.

I've got some brownies.

Çikolatalı keki sevdiğini umuyorum.

I hope you like chocolate cake.

Tom, çikolatalı keke bayılır.

Tom loves chocolate cake.

Çikolatalı puding sever misiniz?

Do you like chocolate pudding?

Bir çikolatalı dondurma istiyorum.

I would like a chocolate ice cream.

Çikolatalı dondurma sipariş ettim.

I ordered a chocolate sundae.

Arkadaşım çikolatalı dondurma seviyor.

My friend likes chocolate ice cream.

Buzdolabında çikolatalı dondurma var.

There's chocolate ice cream in the freezer.

Tom çikolatalı dondurmayı seviyor.

Tom loves chocolate ice cream.

Çikolatalı kremamı hâlâ bitirmedim.

I still haven't finished my chocolate mousse.

Daniel çikolatalı kek yapıyor.

Daniel is making chocolate cake.

Ben çikolatalı dondurmayı severim!

- I like chocolate ice cream!
- I like chocolate ice cream.

Çikolatalı dondurma yemek istiyorum.

I want to eat some chocolate ice cream.

Tom çikolatalı dondurmayı sevmiyor.

Tom doesn't like chocolate ice cream.

Tom çikolatalı dondurmayı sever.

- Tom loves chocolate ice cream.
- Tom likes chocolate ice cream.

Tom çikolatalı kurabiyelere düşkündür.

Tom is addicted to chocolate cookies.

Bir çikolatalı alabilir miyim?

Can I have one with chocolate?

Çilekli ve çikolatalı kurabiyelerimiz var.

We have strawberry and chocolate cookies.

Biraz çikolatalı dondurma ister misin?

Would you like some chocolate ice cream?

Sana biraz çikolatalı kek pişirdim.

I baked you some brownies.

Ohh! Çikolatalı tatlı krema. Nefis.

Ooh! Chocolate mousse. Yummy.

Bir parça çikolatalı kek istiyorum.

I want a piece of chocolate cake.

Hiç çikolatalı sütün var mı?

Do you have any chocolate milk?

Çikolatalı kek en sevdiğim tatlıdır.

Chocolate cake is my favorite dessert.

Ben çikolatalı bir aperitif yiyeceğim.

I will eat a chocolate snack.

O biraz çikolatalı kek yaptı.

She baked some chocolate brownies.

Tom pipetle çikolatalı süt içiyor.

Tom was drinking chocolate milk with a straw.

Mary tüm çikolatalı şekerlemeleri yedi.

Mary ate all the chocolate truffles.

Tom gerçekten çikolatalı keki seviyor.

Tom really likes chocolate cake.

Tom çikolatalı keki çok sever.

Tom likes chocolate cake a lot.

Tom çikolatalı dondurmayı sevmediğini söylüyor.

Tom says he doesn't like chocolate ice cream.

Tom, çikolatalı dondurmayı sevdiğini söylüyor.

Tom says he likes chocolate ice cream.

Tom, çikolatalı dondurmayı sevmediğini söyledi.

- Tom said he didn't like chocolate ice cream.
- Tom said that he didn't like chocolate ice cream.

Bu sabah çikolatalı kurabiyelerden yedim.

I ate chocolate cookies this morning.

Çikolatalı dondurma en sevdiğim tatlıdır.

Chocolate ice cream is my favorite dessert.

- Tom yiyebildiği zaman çikolatalı dondurma yer.
- Tom fırsatını buldukça çikolatalı dondurma yer.

Tom eats chocolate ice cream whenever he can.

Keşke şimdi biraz çikolatalı dondurma yiyebilsem.

I wish I could eat some chocolate ice cream right now.

Buraya gel ve çikolatalı kek ye!

Come here and eat chocolate cake!

Tom bir pipetle çikolatalı süt içiyordu.

Tom was drinking chocolate milk through a straw.

Çikolatalı kek tarifini bana verir misin?

Would you mind giving me your chocolate cake recipe?

Çocuklar tatlı için çikolatalı puding yediler.

The children ate chocolate pudding for dessert.

Tom'un çikolatalı dondurmaya bir özlemi vardı.

Tom has a craving for chocolate ice cream.

Tom'un gerçekten yemek istediği çikolatalı pudingti.

What Tom really wanted to eat was chocolate pudding.

Tom Mary'nin çikolatalı dondurmaya dayanamadığını biliyor.

- Tom knows Mary can't resist chocolate ice cream.
- Tom knows that Mary can't resist chocolate ice cream.

Mary, oğlanlar için çikolatalı puding yaptı.

Mary made chocolate pudding for the boys.

Tom, Mary'ye biraz çikolatalı kek pişirdi.

- Tom baked some brownies for Mary.
- Tom baked Mary some brownies.

"Ne yiyorsun?" "Ben bir çikolatalı dondurma yiyorum."

"What are you having?" "I'm having a chocolate ice cream."

O diyette olsa da çikolatalı kek onu cezbetti.

The chocolate cake tempted her even though she was dieting.

Bu bilet götürene bir çikolatalı dondurma hakkı tanır.

This ticket entitles the bearer to one chocolate ice cream.

Tom bir çocukken sık sık çikolatalı süt içerdi.

Tom often drank chocolate milk when he was a kid.

Tom Mary'nin kendisi için yaptığı çikolatalı kurabiyeleri yedi.

Tom ate the chocolate chip cookies that Mary made for him.

Jane randevusunda tüm bir çikolatalı kekin bittiğine inanamadı.

Jane could not believe it when her date polished off an entire chocolate cake.

O, dört kişi için vanilya çikolatalı kek yaptı.

She made a vanilla chocolate cake for four people.

Pazar günleri bir ay içinde hiç çikolatalı kekim yoktu.

I haven't had any chocolate cake in a month of Sundays.

Diyetime rağmen, bir dilim çikolatalı kek almaktan kendimi alamadım.

In spite of my diet, I couldn't help taking a slice of chocolate cake.

Tom çikolatalı barın yarısını kaybetti ama bir arkadaş kazandı.

Tom lost half of his chocolate bar, but he gained one friend.

Oğlumun yediği bir çeşit ve tek tatlı çikolatalı pastadır.

The one and only dessert my son eats is chocolate cake.

Tatlı için, Tom vanilyalı dondurma ile çikolatalı parfe sipariş verdi.

For dessert, Tom ordered chocolate parfait with vanilla ice cream.

Tom bir kamışla çikolatalı sütü içerken yemek odası masasına oturdu.

Tom sat at the dining room table, drinking chocolate milk through a straw.

Tom muzlu keki sever. Öte yandan, Mary çikolatalı keki sever.

Tom likes banana cake. On the other hand, Mary likes chocolate cake.

Tatlı için, Marie çikolatalı pasta ve bir meyve salatasını yapmıştı.

For dessert, Marie had made her chocolate cake and a fruit salad.

Tom vanilya kremalı iki çikolatalı kap kek aldı ve onlardan birini Mary'ye verdi.

Tom bought two chocolate cupcakes with vanilla icing and gave one of them to Mary.

Ümit; bir saat önce bitirdiğin çikolatalı çörek kutusunun sihirle tekrar dolup dolmadığını kontrol etmek için çılgın bir adam gibi birdenbire mutfağa doğru koştuğundadır.

Hope is when you suddenly run to the kitchen like a mad man to check if the empty chocolate cookie box you just finished an hour ago is magically full again.