Translation of "Yerler" in Dutch

0.010 sec.

Examples of using "Yerler" in a sentence and their dutch translations:

Okyanuslar affetmeyen yerler

oceanen zijn meedogenloos

Tilkiler tavukları yerler.

Vossen eten kippen.

Onlar çikolata yerler.

Ze eten chocolade.

Kurbağalar böcek yerler.

Kikkers eten insecten.

Kurbağalar sinek yerler.

Kikkers eten vliegen.

Vejetaryenler sebze yerler.

Vegetariërs eten groente.

Ejderhalar ne yerler?

Wat eten draken?

Zombiler beyinleri yerler.

Zombies eten hersens.

Pelikanlar ne yerler?

- Wat eten pelikanen?
- Wat eet de pelikaan?

Kediler mi yarasaları yerler yoksa yarasalar mı kedileri yerler?

- Eten katten vleermuizen, of eten vleermuizen katten?
- Eten katten vleermuizen of eten vleermuizen katten?

Ya da yaşanacak yerler.

of habitats.

İnsanlar Mısır'da ne yerler?

Wat eten de mensen in Egypte?

Onlar çok pirinç yerler.

Ze eten veel rijst.

Mısır'da insanlar ne yerler?

Wat eten de mensen in Egypte?

Asyalılar çok pirinç yerler.

Aziaten eten veel rijst.

Yunanlar da çok balık yerler.

De Grieken eten ook dikwijls vis.

Onlar haftada bir kez et yerler.

Ze eten een keer per week vlees.

- İtalyanlar makarna yer.
- İtalyanlar makarna yerler.

Italianen eten pasta.

Bunlar börtü böceğin veya yılanların seveceği yerler.

Dit is zo'n plek waar kruipbeesten en slangen van houden.

Onlar, bir bıçak ve çatalla yemek yerler.

Ze eten met mes en vork.

Buna benzer yerler korunabilirse... ...artmaya devam da edebilir.

Als er meer van zulke plekken beschermd kunnen worden, zet dat misschien door.

- Tüm park yerleri dolu.
- Park yapılabilecek bütün yerler dolmuş.

Alle parkeerplaatsen zijn bezet.

- Çok enteresan yerler biliyorsun, değil mi?
- Çok ilginç yerler biliyorsun, değil mi?
- Pek çok ilgi çekici yer biliyorsun, değil mi?

Jij kent veel interessante plaatsen, of niet?

- Bazı insanlar elleriyle suşi yer.
- Bazı insanlar suşiyi elleriyle yerler.

Sommige mensen eten sushi met hun handen.

Onlar genellikle yedi buçukta kahvaltı yaparlar ve on ikide öğle yemeği yerler.

Ze ontbijten meestal om half acht en gebruiken de lunch om twaalf uur.

Onlar genellikle yedi buçukta kahvaltı yaparlar ve on ikide öğle yemeklerini yerler.

Ze ontbijten meestal om half acht en gebruiken de lunch om twaalf uur.

- Japonya'da bir sürü güzel mekân var.
- Japonya'da çok sayıda güzel yerler vardır.

Er zijn vele mooie plaatsen in Japan.

Karanlık ve rutubetli yerler börtü böcek bulmak için her zaman iyidir. Biz de oraya gidiyoruz.

Donkere, bedompte plekken zijn zeer geschikt om beestjes te vinden. Daar gaan we heen.

İnsanların açlık çektiği yerler varken, Japonya'da birçok yiyeceğin atıldığı bir sürü meskenlerin ve restoranların olması yüz kızartıcı bir gerçektir.

Het is een beschamend feit dat, terwijl er landen zijn waar mensen honger lijden, er in Japan veel huishoudens en restaurants zijn waar veel eten weggegooid wordt.