Translation of "Hayır" in Chinese

0.006 sec.

Examples of using "Hayır" in a sentence and their chinese translations:

Hayır.

- 不是。
- 不。

Oh hayır!

不会吧。

Hayır diyemezsin.

你无法说“不”。

Hayır, teşekkürler.

不用了,謝謝。

- Hayır.
- Yok.

沒有。

Hayır, gitmedim.

不,我沒去。

Hayır, anlamıyorum.

不,我不懂。

Hayır, gitmeyeceğim.

不,我不要去。

Hayır dediler.

他们说了不。

- Hayır, İngilizce bilmiyorum.
- Hayır, İngilizce konuşmuyorum.

不, 我不會說英文。

- Hayır, teşekkürler. Tokum.
- Hayır, teşekkür ederim. Tokum.

- 不要,谢谢。我吃饱了。
- 不,謝謝你。我吃飽了。

Hayır teşekkürler, hamileyim.

不谢,不谢。我怀孕了。

Hayır, teşekkürler. Yorgunum.

不用,谢谢。我累了。

Hayır demek zorundayım.

我必须拒绝。

Hayır diyeceğini biliyorum.

我知道你要說不。

Sana hayır demeliyim.

我必须拒绝。

Hayır, ben İngilizim.

不,我是英国人。

Hayır, gitmek istemiyorum.

不,我不要去。

İlaçlara hayır deyiniz.

對毒品說不。

Sadece hayır de.

只要說不。

Hayır, İngilizce konuşamıyorum.

不, 我不會說英文。

Hayır, onu almıyorum.

不,我不买它。

- Hayır, teşekkür ederim. Sadece bakıyorum.
- Hayır, teşekkürler. Yalnızca bakıyorum.

不用,谢谢。我只看一看.

Hayır, öyle olduğunu sanmıyorum.

不,我不這麼認為。

Hayır, bu mümkün değil.

这不该啊。

Hayır, ben bir İngilizim.

不,我是英国人。

Hayır, sen yanlış anladın..

不是,你誤會了。

Hayır. Onlar çok küçükler.

不。它们太小了。

Hayır, ben değilim; sensin!

不,我不是!你才是!

Hayır, ben onu yazmadım.

不,我沒寫。

Hayır, o bende yok.

不, 我沒有。

Annem kesinlikle hayır diyecek.

我母親肯定會反對。

Hayır, çok fazla değil.

不, 不會太多。

Hayır, Tom bana söylemedi.

不,汤姆未告诉我。

"Yorgun musun?" "Hayır, hiç değil."

“你累嗎?” “不,一點兒也不。”

Ve peki ya "hayır" dersem?

要是我说“不”呢?

"Daha fazla kahve?" "Hayır teşekkürler."

“还要咖啡吗?”“不了,谢谢。”

Tom hayır derse ne olur?

汤姆说不行会怎样呢?

Ona dedim ki, Gabriel, Hayır!

我说,不是的,Gabriel。

Hayır, teşekkür ederim. Yeterince aldım.

不,謝謝你。我已經吃飽了。

" Almanca biliyor musunuz? " "Hayır, bilmiyorum"

"你說德語嗎?" "不,我不說。"

Bugün Dünya Tütüne Hayır Günü.

今天是世界无烟日。

Hayır, teşekkürler. Sadece etrafa bakınıyorum.

不,謝謝你。我只是四處看看。

Hayır, o bizim işletme yöneticimiz.

不是的,他是我们的业务主管。

Soruma bir "hayır" ile yanıt verdi.

他用一個"不"回答了我的問題。

Hayır, ben öyle değilim; sensin o!

不,我不是!你才是!

“Yılanlardan hoşlanır mısın?” “Tabii ki hayır.”

“你喜欢蛇吗?”“当然不喜欢。”

"O gelecek mi? " "Hayır, geleceğini sanmam."

「他會來嗎?」「我看不會了。」

Sen ne söylersen söyle, cevap "hayır".

不管你說什麼, 答案就是"不。"

"O başarılı olacak mı?" "Korkarım ki hayır."

"他會成功嗎?" "恐怕不會。"

"Biraz daha ister misiniz?" "Hayır, yeterince aldım."

"你想再多吃點嗎?" "不,我吃飽了。"

Hayır, ben hâlâ sebze yemeyi tercih ederim.

不,我还是喜欢吃蔬菜。

Tom maaşının yarısını sevdiği hayır kurumuna bağışlıyor.

汤姆捐一半他的薪水给他最喜欢的慈善机构。

"Biraz daha kahve alır mıydınız?" "Hayır, teşekkürler. Yeterince içtim."

“你想再来点咖啡吗?”“不,谢谢。我够了。”

"Kapıyı kapatmamın sakıncası var mı?" "Hayır hiç sakıncası ok."

「你可以幫忙把門關上嗎?」「可以,當然可以。」

"Anne, bir bisküvi olabilir miyim?" "Hayır, öğünler arasında yememelisin."

"妈妈,我能吃一块饼干吗?" "不行,不该在3餐间吃。"

"Juma pazara Hasani'yle mi gidecek?" "Hayır o yalnız gidecek."

“Juma会和Hasani一起去赶集么?”“不,他会一个人去。”

Bu, Arapça mı? Hayır, Uygurca. Kuzeybatı Çin'de konuşulan bir dil.

「這是阿拉伯文嗎?」「不是,這是維吾爾文,一種中國西北部的語言。」

Sadece "evet" ve "hayır" diyen biriyle bir konuşmayı sürdürmek zor.

- 和一个只说"是"与"否"的人维持一段对话是很难的。
- 跟一个只说“是”和“不是”的人很难继续谈话。

Sadece "evet" ve "hayır" diyen biriyle konuşmaya devam etmek çok zor.

跟一个只说“是”和“不是”的人很难继续谈话。

"Annem Amerikan ve babam Uygur'dur." "Gerçekten mi?" "Hayır! Ben şaka yapıyordum!"

“母亲是美国人,父亲是维族。” “是真的吗?” “不!开玩笑的!”

"Kız ya da erkek kardeşlerin var mı?" "Hayır, ben tek çocuğum."

“你有没有兄弟姐妹?” “没有,我是个独生子女。”

"Tatlım, yatağa gel." "Hayır, henüz değil. Hala Tatoeba'daki bazı cümleleri çevirmek zorundayım."

"親愛的, 上床吧。" "不, 還不行。我在Tatoeba上還必須翻譯一些句子。"

- Her işte bir hayır vardır.
- Her gecenin bir sabahı vardır.
- Gün gelir, devran döner.

- 每朵雲都披著銀衣。
- 山窮水盡疑無路,柳暗花明又一村。
- 塞翁失马