Translation of "Gitmeyi" in Chinese

0.005 sec.

Examples of using "Gitmeyi" in a sentence and their chinese translations:

Kütüphaneye gitmeyi sever.

她喜欢去图书馆。

Yüzmeye gitmeyi önerdi.

他提出我們一起去游泳。

Hawaii'ye gitmeyi diliyorum.

我希望去夏威夷。

Okula gitmeyi severim.

我喜欢去学校

Avrupa'ya gitmeyi düşünüyorum.

我正在考慮去歐洲。

Yurtdışına gitmeyi düşünüyorum.

我在考慮出國。

Yurtdışına gitmeyi planlıyor musunuz?

你打算出国吗?

Yüzmeye gitmeyi tercih ederim.

我寧願去游泳。

Ben gitmeyi çok istiyorum.

我非常想离开。

Ben sinemaya gitmeyi seviyorum.

我喜歡看電影。

Yarın yürüyüşe gitmeyi planlıyoruz.

我們打算明天去遠足。

Yurtdışına gitmeyi düşünüyor musunuz?

你打算出國嗎?

O, Meksika'ya gitmeyi erteledi.

她推迟了去墨西哥的行程。

Ben oraya gitmeyi planlıyorum.

我打算去那裡。

- Oraya yalnız gitmeyi tercih etmem.
- Oraya yalnız gitmeyi tercih etmiyorum.

我寧可不要單獨去那裡。

Dick kendi başına gitmeyi planlıyor.

迪克打算自己去。

Gelecek yıl Fransa'ya gitmeyi planlıyorum.

我想明年去法国。

Cuma günü gitmeyi tercih ediyor.

他宁愿星期五去。

O yurt dışına gitmeyi umuyor.

他希望到國外去。

O bazen plaja gitmeyi seviyor.

他喜欢偶尔去海边。

Hokkaido'ya kayak yapmaya gitmeyi düşünüyorum.

我打算去北海道滑雪。

Hokkaido'da kayak yapmaya gitmeyi planlıyorum.

我打算去北海道滑雪。

Tom nereye gitmeyi planladığını söylemedi.

湯姆沒說他打算去哪裡。

Tom bana yelkenli ile gitmeyi öğretiyor.

汤姆正在教我怎么开帆船。

Gelecek yıl yurt dışına gitmeyi düşünüyorum.

我在考虑明年去国外。

Facebook'ta kalmaktansa dışarı gitmeyi tercih ederim.

比起上Facebook,我更喜欢去外面。

Gelecek yıl Amerika'ya (ABD) gitmeyi planlıyorum.

我打算明年去美国。

At durdu ve daha ileriye gitmeyi reddetti.

馬停了下來,而且拒絕移動。

Sinemaya gitmektense sanat müzesine gitmeyi tercih ederim.

我想去美術館勝過去電影院。

Bugün canım evde kalmak yerine dışarı gitmeyi istiyor.

我今天想外出,不想留在家中。

Tom seninle Boston'a gitmeyi planlamadığını sana söylememi istedi.

汤姆让我告诉你他没有计划和你一起去波士顿。

Onunla sinemaya gitmeyi kabul edene kadar o sakinleşmedi.

她不愿松开我,直到我同意和她去电影院。

Bugün plaja gitmeyi planlıyordum fakat sonra yağmur yağmaya başladı.

我本来预备今天去海滩的,但接着天就开始下雨了。

Benim bir bayan arkadaşım benimle birlikte eşcinsel barlarına gitmeyi seviyor.

我的一个女性朋友喜欢跟我一起去同志酒吧。

- Gelecek yıl yurt dışına gitmeyi düşünüyorum.
- Önümüzdeki sene yurt dışına çıkmayı planlıyorum.

我在考虑明年去国外。

- Bunu yemektense aç gitmeyi tercih ederim.
- Bunu yemektense aç kalmayı tercih ederim.

我宁愿饿着也不吃这个。