Translation of "Göz" in Chinese

0.005 sec.

Examples of using "Göz" in a sentence and their chinese translations:

Bir göz atalım.

讓我們看看吧。

Bir göz atın.

请看一看。

Bir göz atayım.

讓我看看。

Kesinlikle göz kamaştırıcıydı.

它真是太妙了。

Çantaya göz kulak olun.

把包包看好。

Omuzumun üzerinden göz gezdirdim.

我回過頭去。

Gazeteye kısaca göz attı.

她很快地瞟了一眼報紙。

O göz farı sürüyor.

她塗了眼影。

Buna bir göz atmalısın.

你應該檢查一下。

Etrafa bir göz attım.

我看了看周圍。

Uyarılar göz ardı edildi.

警告被忽视。

Göze göz, dişe diş.

- 以眼還眼,以牙還牙。
- 以眼还眼以牙还牙

Şu fotoğraflara bir göz atayım.

让我看看那些照片。

Dergiye hızlıca bir göz attı.

他迅速瞥了一眼杂志。

Ben onun raporuna göz atıyorum.

我在阅读他的报告。

Dünya haritasına bir göz atın.

来看看世界地图。

Bir göz atmamı ister misin?

你能让我看看吗?

Göz açıp kapayıncaya kadar oldu.

它發生在一眨眼之間。

Lütfen bavuluma göz kulak olun.

請留神看著我的手提箱。

Tom kısa süre göz attı.

汤姆瞥了一眼就移开目光了。

Herkes onu göz ardı etti.

每个人都无视他。

Onların dinlerini göz önünde bulundurmalısın.

你應該考慮他們的宗教。

- Esperanto yapma dilinin yaratıcısı Zamenhof, bir göz doktoruydu.
- Esperanto'nun yaratıcısı Zamenhof, bir göz doktoruydu.
- Zamenhof, Esperantonun yaratıcısı, bir göz doktoruydu.

世界语的创始人柴门霍夫是一个眼科医生。

O bütün uyarılarımı göz ardı etti.

她忽視了我所有的警告。

Ona göz kulak olacak kimse yok.

没有人照顾她。

Katolik Kilisesi prezervatif kullanımına göz yummamaktadır.

天主教廷不同意避孕套的使用。

Lütfen bu resme bir göz at.

請看看這張照片。

John benim tavsiyemi göz ardı etti.

约翰对我的建议置若罔闻。

Lütfen raporuma bir göz atar mısınız?

你可以仔細檢查一下我的報告嗎?

Lütfen bu kitaba bir göz atın.

请看这本书。

Bu konuya kısaca bir göz atalım.

讓我們來簡單地瞭解一下這個課題。

Onun hâlâ genç olduğunu göz önüne almalıyız.

我們得體諒她年輕。

- Onu kendi gözlerimle gördüm.
- Göz¨¨ümle gördüm.

- 我亲眼见到了它。
- 我親眼看見了。

Kahvaltıdan önce her zaman gazeteye göz atarım.

我经常在早饭前看一眼报纸。

Lütfen bu evraklara bir göz atar mısın?

請你看看這些文件。

Bir domuzun göz küresini yemek güvenli midir?

猪眼睛可以吃吗?

- Bir serçeye nişan aldım ama bir kaz vurdum.
- Körün istediği bir göz, Allah verdi iki göz.

- 瞄準麻雀, 擊中鵝。
- 意料之外,收获颇丰。

Göz önünde bulundurmak zorunda olduğun ilk şey zamandır.

你应该考虑的第一件事是时间。

Çevre kriziyle ilgili bu belgesel gerçek bir göz açıcıydı.

這部有關環境危機的紀錄片真是令人大開眼界。

- Kitabın son bölümünü göz ardı edebilirsiniz.
- Kitabın son bölümünü çıkarabilirsiniz.

你可以删去书里面的最后一章。

"Tamam, tamam," dedi doktor. "Ben kesinlikle ona bir göz atacağım.

"好的, 好的" 醫生說。"我一定檢查她。"

- Yakında geri döneceğim.
- Kaşla göz arasında geri döneceğim.
- Hemen geri döneceğim.

我马上回来。