Examples of using "танцует" in a sentence and their turkish translations:
Aoi dans eder.
Tom dans ediyor.
Tom oldukça iyi dans eder.
Mary iyi dans edebilir.
Aoi iyi dans eder.
Jenny samba dansı yapıyor.
- Tom da dans eder.
- Tom dans da eder.
İyi dans eder.
Dansçı bir dansı dans eder.
Tom iyi dans eder.
O zarif bir biçimde dans eder.
O başka bir kızla dans ediyor.
- Tom'u dans ederken gördün mü?
- Tom'u dans ederken gördünüz mü?
Kız arkadaşım iyi bir dansçı.
Tom, Mary ile dans ediyor.
O neden dans etmiyor?
Judy çok iyi dans eder.
Hiç kimse ayık dans etmez.
Tom çok iyi dans eder.
Tom başka bir kızla dans ediyor.
O başka bir adamla dans ediyor.
Tom çok iyi dans edemez.
Onun dansını izledi.
Gidip Tom'un dansını izleyelim.
Hiç onun dans ettiğini gördün mü?
Hiç Tom'un daha önce dans ettiğini gördün mü?
Ben Tom'un dans edişini defalarca gördüm.
Onun dans ettiğini hiç görmedim.
O iyi bir dansçı.
Tom Mary'nin dans etmesini izlemeyi seviyor.
Tom'un dans etmesini görmeliydin.
Tom'un dans etmesini izlemeyi seviyorum.
Tom dans etmesini izlemekten zevk alıyorum.
O çok iyi şarkı söyler ve dans eder.
Tom'un dans edebileceğini biliyor muydunuz?
O neden artık benimle dans etmiyor?
Tom'un bir kez dans ettiğini gördüm.
Herkes Tom'un dans ediş şekline güldü.
Sahnede dans eden adam benim amcam.
Mary ile dans eden oğlan kim?
Kız şarkı söyleyip dans ediyor ve sonra bana gülüyor.
Tom'un dans ettiğini gerçekten gördün mü?
Tom çok iyi bir dansçı değil.
Biz onun dansını gördük.
Tom Mary'nin dans etmesini izledi.
Keşke Tom Mary'nin dans etmesini görmesi için burada olsa.
Hiç Tom'un dans ettiğini gördün mü?
O, sekiz yaşındayken dans etmeye başladı.
Aç ayı oynamaz.
Tom'u başka bir kızla dans ederken gördüm.
Tom şarkı söyleyen ve danseden bir videosunu You Tube'a postaladı ve o internette yayıldı.
Tom'un dans ettiğini hiç görmedim.
Tom Mary'nin dans ettiğini asla görmedi.