Examples of using "громко" in a sentence and their turkish translations:
O yüksek sesle çaldı.
Tom yüksek sesle alkışladı.
Kedi yüksek sesle mırıldadı.
Ses çok yüksek.
Yüksek sesle!
Bu çok gürültülü.
O, yüksek bir sesle ağlamaya başladı.
Çok yüksek sesle konuşmaç
Radyonun sesi çok yüksek.
O yüksek sesle küfretti.
Yüksek sesle horluyordu.
O yüksek sesle horluyordu.
Lütfen yüksek sesle konuşun.
Tom yüksek sesle kıkır kıkır güldü.
Kızlar yüksek sesle güldü.
Tom yüksek sesle öksürdü.
Tom yüksek sesle inledi.
Tom yüksek sesle güldü.
Tom yüksek sesle üfledi.
Tom yüksek sesle kıkırdadı.
Tom yüksek sesle kapıyı çaldı.
Tom yüksek sesle çığlık attı.
O yüksek sesliydi.
Tom yüksek sesle horluyordu.
O, yüksek sesle konuşuyor.
Tom yüksek sesle horluyor.
Yüksek sesle güldüm.
Benim torunum çok yüksek sesle bağırır.
Yüksek sesle bağırmak için bir dürtü hissettim.
Yüksek sesle konuşmaya gerek yok.
Çok yüksek sesle konuştu.
Burada yüksek sesle konuşmayın.
Çok yüksek sesle mi konuşuyorum?
Herkesi yüksek sesle selamla.
Çok gürültülü.
Tom çok yüksek sesle konuştu.
Kocası yüksek sesle horluyordu.
Tom çok yüksek sesle konuşuyordu.
Tom gürültülü bir şekilde güldü.
Tom çok yüksek sesle konuşur.
Çok yüksek sesle konuşmamalısın.
Acıdan bağırdı.
Yardım diye haykırdı.
- Çok yüksek sesle konuşmak zorunda değilsiniz.
- Çok yüksek sesle konuşmana gerek yok.
Onu yüksek sesle açıkça söyleyin.
O herkesi yüksek sesle selamlar.
Biz sana yüksek sesle ve net okuduk.
Tom, uyurken yüksek sesle horluyordu.
Yüksek sesle bağırdı: "İmdat!"
Uyurken yüksek sesle horladı.
Yüksek sesle konuşmamalısın.
Benim çalar saatim çok gürültülü ses çıkarıyor.
Neden bu kadar yüksek sesle konuşuyorsunuz?
John yüksek sesle davulları çalıyordu.
Uyurken yüksek sesle horlar.
Tom ve Mary yüksek sesle tartışıyorlardı.
Çok yüksek sesle konuşma. Onu uyandıracaksın.
Lütfen yüksek sesle konuş, böylece seni duyabilirim.
İngilizceyi yüksek sesle okumalısın.
Yüksek sesle konuşma.
Ellerinden geldiği kadar yüksek sesle bağırdılar.
Birisi yüksek sesle kapıyı çalıyor.
Küçük erkek kardeşim yüksek sesle bağırıyor.
- O çığlık attı.
- O vaveyla kopardı.
Fazla bağırmayın, komşuları uyandıracaksınız!
Tom çok yüksek sesle konuşmak istemiyordu.
Herkes beni duyabilsin diye yüksek sesle konuştum.
avukatının masasına giderken
Radyonun sesi çok yüksek. Biraz kısabilir misiniz?
Beni herkes duyabilsin diye yüksek sesle konuşuyordum.
Tom herkesin duyması için yeterince yüksek sesle bağırdı.
Baykuş yüksek sesle çığlık attı.
Radyonun sesi çok yüksek. Lütfen sesi kısın.
Tom obua sırasında yüksek sesle burnunu sildi.
Tom Mary'ye çok yüksek sesle gülmemesini söyledi.
Tom'a yüksek sesle konuşmamasını söyledim.
Tom yüksek sesle güldü.
Radyonun sesini o kadar yüksek açtım ki, duvarlar sarsıldı.
Bu odada yüksek sesle konuşmasan daha iyi olur.
Onlar oldukça gürültülü.
John o kadar yüksek sesle konuştu ki onu üst kattan duyabildim.
yeterince uzun ve yeterince gürültülü söylerseniz insanlar bu yalana inanırlar
Tom çok sessizce konuştu ama duyulmak için yeterince yüksek sesle konuştu.
Bay Hopkins öyle bir yüksek sesle konuştu ki onu üst kattan duyabiliyordum.
Kız annesini gördüğü anda gözyaşlarına boğuldu.
Tom elinden geldiği kadar yüksek sesle Mary'nin adını bağırdı ama o onu duymadı.