Examples of using "안으로" in a sentence and their turkish translations:
Şu an eklem içine giriyoruz.
ve kitabın içinde tam da bu noktada olduğumu fark ettim,
Mağara içeriye kadar uzanıyor. Burası kamp için fena bir yer değil.
Radyo ve plaklar müziği arabalarımıza, evlerimize getirdi.
Oraya ziyarete gittiğimde ev sahibiyle binaya girdik