Examples of using "돌아갈" in a sentence and their turkish translations:
Şu anda bildiğim şey, kararlı olduğum.
karbon atmosfere sera gazı olarak geri dönemez.
tekrar laciverte döneceğini açıkladı.
uçuş öncesi rezervasyon yaptırmalarını ister.
Meksika'ya gidebilmek için başka bir vize almam haftalar sürdü