Translation of "그들의" in Turkish

0.011 sec.

Examples of using "그들의" in a sentence and their turkish translations:

그들의 영웅인

Kahramanları:

그들의 관점에 도전하고, 그들의 태도를 변화시킨다는 걸 알기 때문입니다.

biliyorum ki bu onların bakış açısını ve yaklaşımını değiştirecektir.

그들의 감정 또한

Öğrenciler aynı zamanda geçerliliği oldukça kanıtlanmış

그들의 언어로 들어보죠:

Onların kelimeleriyle:

그들의 대답은 대게

cevap genellikle şöyle,

그러므로 그들의 진짜 원인은

bu sebeple gerçekleşme sebeplerini

조심스럽게 그들의 꿈과 희망

hayallerinden, umutlarından, geleceklerinden

그들의 심장질환은 여전히 진행됐습니다.

Kalp hastalıkları yine de ilerledi.

저는 그들의 조언이 필요했고,

Tavsiyelerine ihtiyacım vardı,

그들의 수군거리며 하는 말들.

fısıltılı yorumlar.

그들의 후예들인 노예 해방 세대들은

Onların torunları, esaretin nesilleri

저희는 그들의 뇌 활동을 쭉

onlara bir dizi yeni şey öğretmeye çalışacağız

결국 세금으로 그들의 임금이 지급되니까

Çünkü onların maaşlarını, vergilerimizle ödüyoruz.

우리는 그것이 그들의 문제라고 생각합니다.

Onların sorunu olduğunu düşünüyoruz,

‎그러나 이제 그들의 길은 ‎막혀버렸습니다

Fakat günümüzde yolları üzerinde engeller var.

우리는 그들의 세금 회피를 걱정합니다.

Vergi kaçırmalarından endişeliyiz.

공손함이라는 기준이 그들의 발전을 막고 있었는데,

Ama kibar olma gereği hissediyorlar ve bu yüzden ilerleyemiyorlardı.

그들은 갈수록 더 그들의 음문을 비교해요.

Gittikçe kendi dişilik organlarını

그들의 요구를 충족시키는 것은 큰 도전이지만

onların ihtiyaçlarını karşılamak büyük bir zorluk.

우리의 미래가 그들의 손에 달려 있습니다.

Bizim geleceğimiz onların elinde.

그러니 그들의 요구가 꼭 이루어져야 합니다.

Onların çağrısı bizim çağrımız olmalı.

이것은 그들의 잘못이 아닙니다. 우리의 잘못이죠.

bu onların değil, bizim suçumuz.

무례함은 사람들과 그들의 능력을 깎아 내립니다.

Kabalık, insanları ve performanslarını ortadan kaldırır.

위구르족은 튀르크어를 사용합니다 그들의 문화도 다르죠

Uygurlar Türk dili konuşurlar. Kültürleri farklı.

또는 우리가 불행하면 그들의 잘못으로 여기는 이상,

veya mutsuz olduğumuz zaman suçu onlara yüklediğimiz sürece

그들의 뇌 활동을 측정할 장비와 실험실, 그리고

beyin etkinliklerini ölçmek için araç ve labarotuvarlara

그렇다면, 누가 한 이야기인가? 그들의 자격은 충분한가?

Eğer var ise kim tarafından sağlanıyor ve onların ehliyeti nedir?

그들의 고통을 덜어줄 수 있다고 생각하면서 말이죠.

bu yerlerin yeniden yapılandırılmasında acele ediyoruz.

그러나 이스라엘 사람과 그들의 역사에 대해 알게되고

ama onları tanıyıp hikâyelerini öğrenerek

‎그리고 야간 카메라에 그들의 ‎새로운 습성이 포착됐습니다

Gece kameralarımız, yeni davranış denilebilecek bir şeyi ortaya çıkarıyor.

그들의 영역 앞마당에 대해 간섭하는 것으로 여겼다.

kendi başlarına karışık gördükleri ön bahçe.

그리고 우리는 그들의 해부 정보들을 화석 기록에 적용해서

Ardından bu verileri fosil kayıtlarına işledik

여성들에게 그들의 경험을 그냥 물어볼 수도 있었는데 말이죠.

Kadınlara tecrübelerini sorabilirlerdi.

우리는 모기들이 어떻게 그들의 노래를 만드는지 탐구해보기로 했습니다.

Sivrisineklerin şarkılarını nasıl yaptıklarını araştırmak istedik.

그들의 목표는 프랑스 선박과 해군 군수품들을 파괴하는 것이었다.

Hedefi Fransız taşıma ve denizci depolarını yok etmekti

단지 직장에 만족하는 것만이 아니라, 그들의 삶에도 말이에요.

Yalnızca işlerinden değil, yaşamlarından da memnunlar.

그들의 피가, 제 안에 흐르듯이 우리 안에 흐르고 있어요.

Onların kanı, bir çoğumuzda gezdiği gibi bende de geziyor.

저와 제 동료는 이 해답이 그들의 폐에 있다고 생각했습니다.

Ekibim ve ben, biz cevabın ciğerleri olduğunu düşünüyoruz.

이 쇼에서, 저는 모든 사람들을 그들의 시력과 관계 없이

bu gösteride, tüm görüş seviyelerinden insanları alıp

그들의 목표는 피오나를 가능한 정상인처럼 보이게끔 하는 건 아니었죠.

Amaçları Fiona'yı mümkün olduğunca normalleştirmek değildi,

그들의 은행 계좌 중 겨우 하나를 경찰들이 확인했을 때,

Polis sadece tek bir banka hesabına ulaştığında,

그들의 부모가 매년 $20의 등록금을 낼 수 있는 형편이 안되어서

Binlerce çocuk okula gidemiyordu

그들의 경로에 있었던 프랑스군은 수적 열세로 인해 물러날 수밖에 없었다.

Yollarındaki sayıca fazla Fransız kuvvetleri sadece geri çekilin.

그들의 최전선은 기병의 벽이었습니다. 제국 전역에서 온 기병 10,000 명 – Medes

Onların ön cephesi süvari duvarıydı, yaklaşık İmparatorluğun her tarafından 10.000 atlı - Medes

수능을 볼 동안 국가는 잠시 중단되고 한국 학교들은 그들의 학생들을 위한

başladığında tüm ülke durur. Güney Kore okulları oğlanlarının ve kızlarının

이런 식으로, 그들은 그들의 장점과 기술을 이용했고 게다가 이 새로운 기술로 일하는 방법도 배웠지.

olanı kullanmış oldular ve daha da önemlisi yeni bir teknolojiyi nasıl kullanacaklarını öğrendiler.