Examples of using "가능합니다" in a sentence and their turkish translations:
demonte edilebilir olmasına olanak sağlıyor.
Değişim mümkün.
Sosyal ve ekonomik olarak da doğru olan bu.
Günümüzde bütün ürünler değiştirilebilir.
Bir ekran, mikrofonum, kravatım olabilir.
beyne gelecek zararı büyük oranda azaltmak için hastaya ilaç verebilirsiniz.