Examples of using "뛰어난" in a sentence and their turkish translations:
Bu, çetenin en hünerli avcısı.
Tehlikeyi sezmek için duyma yetilerine güvenirler.
İnanılmaz koku duyusu sayesinde onları tespit ediyor.
Üstün görüş ve manevra kabiliyeti... ...şahin ve doğanlara gündüz avantaj sağlıyor.