Examples of using "分かった?" in a sentence and their turkish translations:
Anlaşıldı mı?
"Benimle misin? " "Evet"
Yakaladım seni.
Tamam.
Tamam, hadi o zaman. Bunu yapalım!
Anladım.
Anladım!
Neredeyse her şeyi anladım.
Anladın mı?
Onun hikayesinin düzmece olduğu ortaya çıktı.
Ve bulduklarımız,
Onu anlıyorsanız elinizi kaldırın.
Anlam sonunda kafama dank etti.
Söylenti gerçek oldu.
Görür görmez onu tanıdım.
Haber yanlış çıktı.
Onun haklı olduğunu anladım.
Jane'i sesinden derhal tanıdım.
O, dürüst olduğunu kanıtladı.
Onu iyi bir işçi olarak buldum.
Bir hata yapmış olduğunu fark etti.
Onun ne dediğini anladım.
Tom'un nerede yaşadığını öğrendim.
Tom aniden "Eureka!" diye bağırdı.
Sonunda ne olduğunu öğrendim.
O, onu derhal tanıdı.
Sadece protokole bağlı kal, tamam mı?
Cevabı biliyorsan, elini kaldır.
- Burada olduğumuzu nereden biliyordun?
- Burada olduğumuzu nasıl bildin?
Sorunu nasıl çözeceğimi öğrendim.
Kanadalı olduğumu nasıl bildin?
Bir çözüm buldum. Fakat o kadar hızlı buldum ki doğru çözüm olamaz.
Aksanından anlayabildiğim kadarıyla o bir Fransızdı.
İdeal bir koca olduğunu ispat etti.
Onu ikna etmeyi zor buldum.
Ben nehri kirli buldum.
Ön kapıyı kilitli bulduk.
Öğretmenin hasta olduğu ortaya çıktı.
Televizyonumun nesi olduğunu sonunda buldum.
Onu gördüğüm an tanıdım.
Aksanına dayanarak onun bir Fransız olduğunu söyleyebilirdim.
Tom Mary'nin sıkıldığını söyleyebilir.
Tom onu anladı mı?
Nehri geçmemizi imkansız bulduk.
Bir bakışta, çocuğun aç olduğunu anladı.
Anlıyorum.
Daha önce onu gördükten sonra, onu tanıdım.
O çok uzundu, bu yüzden onu derhal tanıdım.
Annemin çok fazla acı çektiğini görebiliyordum.
- Onun nerede oturduğunu öğrendik.
- Onun yaşadığı yeri ortaya çıkardık.
Ama artık biliyoruz ki bu, milyarlarca tek hücreli canlının eseri.
Eğer sahte çıkarsa sitemize koyuyoruz.
Bob maskeli olmasına karşın, ben onu bir bakışta tanıdım.
Düştüğüm anda bileğimi kırdığımı biliyordum.
Ben her gün günlük tutmayı zor buldum.
Çitaların üçte bir oranda geceleri ava çıktığı artık kanıtlandı.
Kendisi Fransız'dı. Aksanından anlayabiliyordum.
Ben kutuyu kaldırmayı imkansız buldum.
Ama bunun sizi yıldırmasın. Vahşi doğa şaşırtıcıdır. Artık hangi yönün batı olduğunu biliyoruz,
Bu filmi çok ilginç buldum.
Acı verici şekilde apaçık ortada ki
Anlıyor musun? Bir yabancı dil öğrenmelisin.
Anlıyorsun değil mi ?
İşi bir günde yapmayı imkansız buldum.
Sorun şu ki, bunun olası olmadığını bulmuştuk.
Anlaşılan, dijital eko halkaları hakkında hiç fikrim yoktu
Onun gerçekten nasıl biri olduğunu açıklamayı imkansız buldum.
Yeni kocasının kötü bir kişi olduğu ortaya çıktı.
Gökyüzünün parlaklığı fırtınanın geçtiğini gösterdi.
Onun keşfinin değeri onun ölümünün sonrasına kadar fark edilmedi.
Onun gerçekten ne demek istediğini anladığımda sadece dündü.
Yıllarca tanışmamamıza rağmen, kısa sürede birbirimizi tanıdık.
Planı değiştirmeyi zor bulduk.
Onun hikayesinin gerçek olduğu çıktı.
Evin küçük yılanlarla istila edilmiş olduğunu öğrendim. Onlar her yerde.
Çabucak öğrendiğim ki pek fazla bir şey bilmiyoruz.
Artık çalışmayı imkansız buldu.
Problemi basit buldum.
Rapor birçok gencin alkolik olduğunu gözler önüne serdi.
Onun bana baktığını gördüm.
Söylentinin gerçek olduğu çıktı.
Bu filmi çok heyecan verici buldum.
Daha önce o durumda yakalandığım için ne yapacağımı tam olarak biliyordum.
Tom'la birkaç dakika konuştuktan sonra onun Fransızcasının çok iyi olmadığı belli oldu, bu yüzden Mary İngilizceye geçti.
Ben onun babası olduğunu düşündüğüm adam tam bir yabancı olduğunu kanıtladı.
Onun huzursuz olduğunu hemen anladım.
Kutuyu boş buldum.
Ben kitabı kolay buldum.
Gördüğüm anda onu tanıdım.
Uyandığımda her şeyin bir rüya olduğunu anladım.