Translation of "いいよ。" in Turkish

0.024 sec.

Examples of using "いいよ。" in a sentence and their turkish translations:

いいよ。

Peki.

- テレビを見ていいよ。
- テレビ見ていいよ。

Televizyon izleyebilirsiniz.

- 食べないでいいよ。
- 食べなくてもいいよ。

Yemek zorunda değilsiniz.

- 寄りかかっていいよ。
- 当てにしていいよ。

Bana güven.

- シャワーした方がいいよ。
- シャワー浴びた方がいいよ。

Duş alacaksın.

それでいいよ。

Sorun yok.

とてもいいよ。

Bu çok iyi.

タメ口でいいよ。

Bana "sen" diyebilirsin.

リラックスしていいよ。

Rahatlayabilirsin.

- 一緒に来てもいいよ。
- 僕と一緒に来てもいいよ。

Sen benimle gelebilirsin.

- トムに聞いた方がいいよ。
- トムに頼んだ方がいいよ。

Tom'a sormalısın.

休憩していいよ。

Mola verebilirsin.

賭けてもいいよ。

Ben hayatımı bahis ediyorum.

- 分かった。
- いいよ。

Tamam.

泣いてもいいよ。

Ağlamanın mahzuru yok.

この本でいいよ。

Bu kitap işimi görür.

食べた方がいいよ。

Yemek yemelisin.

ダイエットした方がいいよ。

- Diyete gitmelisin.
- Diyete başlamalısın.

眠った方がいいよ。

Uyuman gerek.

食べないでいいよ。

Onu yemek zorunda değilsin.

言わなくていいよ。

Çeneni yorma.

- それは私には関係ない。
- どっちでもいいよ。
- 何でもいいよ。

Benim için fark etmez.

- 傘を持ってったほうがいいよ。
- 傘持ってった方がいいよ。

Bir şemsiye alsan iyi olur.

急いだほうがいいよ。

Acele etsen iyi olur.

運動した方がいいよ。

Egzersiz yapmalısın.

フロントに預けるといいよ。

Onları ön masada kontrol etsek iyi olur.

そう思ってもいいよ。

Öyle düşünmekte haklısın.

一緒に来てもいいよ。

Sen benimle gelebilirsin.

ネクタイ、直した方がいいよ。

Sen kravatını düzeltmelisin.

早く寝た方がいいよ。

Yatmaya erken gitmelisin.

いつでも来ていいよ。

İstediğiniz zaman gelin.

少し寝た方がいいよ。

Biraz uyumalısın.

眠ったほうがいいよ。

- Uyuman gerek.
- Uyuman gerekir.

言わない方がいいよ。

- Bunu söylememeliydim.
- Öyle dememeliydim.

- 歯医者へ行ったほうがいいよ。
- 歯医者さん行った方がいいよ。

Dişçiye gitsen iyi olur.

手を引いた方がいいよ。

Geri adım atsan iyi olur.

それ、今した方がいいよ。

- Onu şimdi yapmalısın.
- Bunu şimdi yapmalısın.

戸を閉めた方がいいよ。

Kapıyı kapatsan iyi olur.

何か食べた方がいいよ。

Bir şeyler yemelisin.

心配するな。もういいよ。

Merak etmeyin. Tamam.

僕の辞書、使っていいよ。

Benim sözlüğümü kullanabilirsiniz.

病院行った方がいいよ。

Hastaneye gitmelisin.

先お風呂入っていいよ。

Benden önce banyoyu kullanabilirsin.

トムは食べた方がいいよ。

Tom yemek yemeli.

デオドラント使ったほうがいいよ。

Bir deodorant kullanmalısın

少し休んだ方がいいよ。

Gidip biraz dinlenmelisin.

- 煙草は止めたほうがいいよ。
- たばこはやめたほうがいいよ。
- たばこやめた方がいいよ。
- タバコは止めた方がいいよ。
- 禁煙するべきです。
- 禁煙すべきだ。

Sigarayı bırakmakmalısın.

君は自由に帰っていいよ。

Eve gitmekte özgürsün.

君はいつ帰ってもいいよ。

Her zaman gitmekte özgürsün.

トムを訴えたほうがいいよ。

Tom'u dava etmelisin.

あしたは、来なくていいよ。

Yarın gelmeye gerek yok.

好きなだけ食べていいよ。

Ne kadar istersen yiyebilirsin.

食生活変えた方がいいよ。

Yeme alışkanlıklarını değiştirsen iyi olur.

タバコは吸わない方がいいよ。

O kadar çok sigara içmesen iyi olur.

もっと食べた方がいいよ。

Daha fazla yemelisiniz.

- 君は今彼女と会わない方がいいよ。
- 今は彼女と会わないほうがいいよ。

Onu şimdi görmesen iyi olur.

君は勝手に出かけていいよ。

- Dışarı çıkmak için özgürsün.
- Dışarı çıkmak için özgürsünüz.
- Dışarı çıkmakta serbestsin.

煙草は止めたほうがいいよ。

Sigarayı bırakmalısın.

君が自分で行ってもいいよ。

Kendiniz de gidebilirsiniz.

もう新車を買う方がいいよ。

Şimdi kendine yeni bir araba almalısın.

そう心配しなくてもいいよ。

Çok sinirli olmak zorunda değilsin.

彼は、両方にいいように言う。

- Tavşana kaç, tazıya tut diyen bir kişidir o.
- O, tavşana kaç, tazıya tut diyor.

今日私の車を使っていいよ。

Bugün arabamı kullanabilirsin.

トムって本当に顔がいいよね?

Tom gerçekten yakışıklı, değil mi?

「今夜電話してもいい?」「いいよ」

"Bu gece seni arayabilir miyim?" "Elbette."

食べたいもの食べていいよ。

Ne istersen ye.

好きなものを選んでいいよ。

İstediğinizi seçebilirsiniz.

彼には話さない方がいいよ。

Ona söylemesen iyi olur.

彼に先に聞いた方がいいよ。

Önce ona sorsan iyi olur.

すぐに出発した方がいいよ。

Derhal yola çıksan iyi olur.

トムには言わない方がいいよ。

Tom'a söylemesen iyi olur.

もう家に帰ったほうがいいよ。

Şimdi eve geri gitsen iyi olur.

その箱は破って開けていいよ。

Kutuyu yırtarak açabilirsin.

彼を軽く見ないほうがいいよ。

Onu hafife almasan iyi olur.

彼女はめっちゃ機嫌がいいよ。

O çok iyi bir ruh hali içinde.

ちょっと休んだほうがいいよ。

Biraz istirahat etmelisin.

傘を持って行った方がいいよ。

Yanına bir şemsiye almalısın.

お酒飲むの止めた方がいいよ。

İçki içmeyi bırakmalısın.

僕の車いつでも使っていいよ。

Herhangi bir zamanda arabamı kullanabilirsin.

お金のことはどうでもいいよ。

Para umurumda değil.

誰かに相談したほうがいいよ。

Senin biriyle konuşman gerek.

歯医者へ行ったほうがいいよ。

Diş doktoruna gitsen iyi olur.

More Words: