Translation of "では" in Turkish

0.029 sec.

Examples of using "では" in a sentence and their turkish translations:

日本ではそうではない。

Japonya'da durum böyle değil.

では

Tamam.

ここでは泳いではいけない。

- Siz burada yüzemezsiniz.
- Sen burada yüzemezsin.

カナダでは床ではなくベッドに寝る。

Kanada'da zeminde değil yatakta uyuyoruz.

今では

Tüm bunların sonucunda,

彼は今では以前の彼ではない。

O eskiden olduğu kişi değil.

アメリカ軍では

Amerikan ordusunda,

ここでは 助手を消すだけではなく

Orada, asistanlarımızı görünmez yapmanın yanı sıra

The Bail Projectでは

Kefalet Projesi,

‎今夜までは

Bu geceye dek.

Shop Talk Liveでは

Shop Talk Live'da,

今日では審判になるのは容易ではない。

Bugün bir hakem olmak kolay değildir.

- 彼らはメタルではない。
- 彼らは金属ではない。

Onlar metal değil.

一方では彼は親切だが、他方では怠け者だ。

Bir taraftan o iyi biri, diğer yandan tembel.

この部屋では決して騒いではいけません。

Asla bu odada gürültü yapmayın.

では 解決策は?

Peki çözüm ne?

外の世界では

Dış dünyaya karşı

その時点では

O esnada

では もう一度

Tekrar bakın.

あの日までは・・・

o güne kadar.

そしてカフェでは

Kafeye girdiklerinde

スパイン語では「belleza (ベレザ)」

İspanyolca'da "güzel", "belleza"

ギリシャ語では「kalos(カロス)」

Yunanca'da ise "güzel", "kalos" demektir.

例えばアメリカでは

Birleşik Devletler'de örneğin,

ボストンまでは遠い。

Boston'a uzun bir yol var.

トムではないか。

O, Tom'dan başkası değil.

ではまた明日。

Yarın tekrar görüşürüz.

では誰ですか。

Öyleyse kim?

ではまた近々。

Görüşmek üzere.

- 駅まではちょっと遠いよ。
- 駅まではかなり遠いよ。
- 駅まではだいぶあるよ。

İstasyon oldukça uzaktır.

- この物質は本来は有毒ではない。
- この物質はそれ自体では有毒ではない。

- Bu madde tek başına zehirli değildir.
- Bu madde kendi içinde zehirli değildir.

家族の中ではお互いに競争すべきではない。

Aile üyeleri birbirlerine karşı rekabet etmemelidir.

- 私は魔女ではありません。
- 私は魔女ではない。

Ben cadı değilim.

- 金がすべてではない。
- お金がすべてではない。

Para her şey değildir.

- 私は先生ではありません。
- 私は教師ではない。

- Öğretmen değilim.
- Ben bir öğretmen değilim.
- Ben öğretmen değilim.

- 噂は僕の知る限り本当ではない。
- うわさは僕の知る限りでは本当ではない。

Bildiğim kadarıyla, söylenti doğru değildir.

- 彼は今では以前のような活動的な人間ではない。
- 彼は今では、以前のような活動的な人間ではなくなっている。

O, eskisi gibi aktif bir kişi değil.

- 彼はもはや子供ではない。
- 彼はもう子供ではありません。
- もはや子供ではない。

O artık bir çocuk değil.

- 私は魔女ではありません。
- 私は魔女なんかではありません。
- 私は魔女ではない。

Ben cadı değilim.

「彼女は音楽が好きではない」「私も好きではない」

"O, müziği sevmez." " Ben de"

だけど、ここではそんなに簡単ではないんです。

Burası dışında, çok basit değil.

- スイスでは五月に春がくる。
- スイスでは5月に春が来る。

- İsviçre'de İlkbahar mayıs ayında gelir.
- İsviçre'de ilkbahar mayıs ayında gelir.

アメリカでは自動車は必需品であり贅沢品ではない。

Amerika Birleşik Devletleri'nde otomobil bir lüks değil, bir gerekliliktir.

あのパブではビールを水増ししているのではないか。

O barda biraya su kattıklarından şüpheleniyorum.

あなたはこの仕事では私同様専門家ではない。

Bu işte benden daha fazla uzman değilsin.

彼らはもう子供ではないがまだ大人ではない。

Onlar artık çocuk değil ama henüz yetişkin de değil.

メディアでは 日常的に

Düzenli olarak, basında

ではどうするか?

Ne yapıyoruz peki?

サバイバルでは 頭を使え

Vahşi hayatta kaynaklar bulmalı ve değerlendirmelisiniz.

彗星ではアミノ酸が

gök cisimlerinde amino asitler bulundu,

2010年の研究では

Bir 2010 yılı çalışması ise

スペインだけではない

Ve sadece İspanya'da değil ...

ヨーロッパは国ではない。

Avrupa bir ülke değil.

ここでは走るな。

- Burada çalıştırmayın.
- Burada koşmayın.

そんな例は今日では珍しいことではありません。

Böyle bir konu bugünlerde yaygın değil.

人生では何もかもが楽しいというわけではない。

Hayatta her şey hoş değidir.

- 日本では車は左側です。
- 日本では車は左側通行だ。

Japonya'da yolun sol tarafında araba süreriz.

私の知っている限りでは、彼はなまけ者ではない。

Bildiğim kadarıyla, o tembel değildir.

- 彼は紳士どころではない。
- 彼は決して紳士などではない。
- 決して彼は紳士ではない。

O, kibar biri olmaktan çok uzak.

単にイベントだけでは 十分ではないことに気づきました

bu etkinliklerin yeterli olmadığının farkına varıyorum.

- 私は昔の私ではない。
- 私はもうかつての私ではない。

Ben eskiden olduğum gibi değilim.

- アメリカ人ではないようです。
- 彼らはアメリカ人ではないらしい。

Onlar Amerikalılar gibi görünmüyor.

- アメリカでは、車は右側通行です。
- アメリカでは、車は右を走ります。

- Amerika'da arabalar yolun sağ tarafını kullanırlar.
- Amerika'da arabalar yolun sağ tarafından giderler.

- オーストラリアでは英語が話されている。
- オーストラリアでは英語を話します。

Avustralya'da İngilizce konuşulur.

ではお聞きします

Bir soru sormak istiyorum.

第1シーズンのエピソード1では

ilk sezonun ilk bölümünde

マグリットのこの作品では

Magritte'nin bu eserinde,

今では10%未満です

Bugün ise %10'dan daha azı bu durumda.

ほとんどのゲームでは

Birçok sunucuda, oyunlarda,

‎そこでは生と死が‎―

Yaşamın... ...ve ölümün...

‎でも都会では違う

Ama bu şehirli çete ayakta.

アメリカではありません

Bunu ABD'de yapmadık,

ではゴキブリ寿司の レストランは?

Peki kara böcekli suşisi olan restoran?

‎このままではマズい

"Bu ciddi bir sorun." diye düşündüm.

君は臆病ではない。

Sen bir korkak değilsin.

メキシコではスペイン語を話す。

Onlar Meksika'da İspanyolca konuşurlar.

彼は馬鹿ではない。

O bir aptal değil.

これはドリルではない。

Bu bir talim değildir.

猫は人間ではない。

Bir kedi insan değildir.

貝は好きではない。

Kabuklu deniz hayvanlarını sevmiyorum.

彼はアメリカ人ではない。

O bir Amerikalı değildir.

シンガポールでは英語を話す。

Singapur'da İngilizce konuşulur.

トムは天才ではない。

Tom dahi değil.

猫ではない。犬です。

O bir kedi değil, köpek.

これは塩ではない。

Bu tuz değil.

私は会員ではない。

Ben üye değilim.

私は内気ではない。

Ben çekingen değilim.

私は教師ではない。

Ben bir öğretmen değilim.

More Words: