Translation of "今では" in Turkish

0.010 sec.

Examples of using "今では" in a sentence and their turkish translations:

今では

Tüm bunların sonucunda,

今では10%未満です

Bugün ise %10'dan daha azı bu durumda.

今では道も舗装され

4. Bölge'den Pasang Sherpa olarak,

今では40時間未満です

Bugün 40 saatten daha az çalışıyorlar.

彼は今では金持ちらしい。

O, şimdi zengin gibi görünüyor.

今では国際組織があります

şimdi uluslararası organizasyonlar var ve buna benzer şeyler.

彼は今では以前の彼ではない。

O eskiden olduğu kişi değil.

今ではスマトラ島と ボルネオ島に残るだけで

Günümüzde, Sumatra ve Borneo adaları dışında her yerde soyları tükendi.

そして今では黒人の学生が185人

Bugün orada 185 siyahi öğrenci,

馬車は今では完全に時代遅れだ。

At arabası şimdi kesinlikle çağ dışı.

もう今では気分はずっといいです。

Şimdi çok daha iyi hissediyorum.

その城は今では廃虚となっている。

Kale şimdi harabe halinde.

私は今では、父と同じくらい大きい。

Şimdi yaklaşık babam kadar büyüğüm.

おじは今では安楽に暮らしている。

Amcam şimdi rahat yaşıyor.

今では実績のある旅団司令官 でした。

reddetmesine rağmen , vasıfsız olduğunu

‎今ではトウカムリと ‎ウニやタコの関連性が分かる

Artık miğfer salyangozlarının deniz kestanesine, ahtapotun da salyangozlara olan bağlantısını biliyorum.

それは今では当たり前になっている。

O, oldukça yaygın olmuştur.

今ではお金がないと何も買えません。

Bugün para olmadan hiçbir şey alamayız.

彼女は今では私には全くの他人です。

O şimdi bana tamamen yabancıdır.

今では何万人もの人が 加入しています

e-Vatandaşlık adlı bir program başlattık.

今では 残っているのは ごく一部だけで

Bugün çok az bir bölümü hâlâ yetişiyor,

今では人生に対する考え方が変わった。

- Hayata şimdi daha farklı bakıyorum.
- Hayata artık daha farklı bakıyorum.

今では世界中の至る所で使われています

Günümüzde tüm dünyada kullanılıyor.

今では考える必要もない 当然の論理です

Bu noktada düşünmesi çok zor bir şey değil.

その島の飛行場は、今では草がぼうぼうだ。

Adadaki havaalanı yabani otlarla kaplıdır.

その歌は今では私達によく知られている。

Şarkı şimdi bize çok tanıdık geliyor.

今ではますます多くの外国人を見かける。

Arttıkça gittikçe daha fazla yabancı görüyoruz.

- 今では学校の近くのほとんどの店が土曜は休みだ。
- 今では学校の近くにあるほとんどの店が土曜休業だ。

Okulun yakınındaki birçok dükkan şimdi cumartesi günleri kapalı.

今では こうして 環境活動家になっています

ve şimdi bir iklim aktivisti olarak huzurlarınızda bulunuyor,

今では 大国同士は 決して戦争などしません

Bugün birbirleriyle savaş hâlinde değiller.

今ではみんな天然痘には免疫になっている。

Bugünlerde herkesin çiçeğe karşı bağışıklığı var.

- 彼は今では以前のような活動的な人間ではない。
- 彼は今では、以前のような活動的な人間ではなくなっている。

O, eskisi gibi aktif bir kişi değil.

今では1813年にドイツのキャンペーンを通じて提供しました 例。

düşmanları kısmen Berthier'in esinlenmesiyle kendi ordu genelkurmaylarını yeniden biçimlendirmişlerdi. misal.

今では多くの貨物が飛行機で輸送されている。

Birçok mal artık hava yoluyla taşınmaktadır.

屋根が破損した家は今では修理が完了している。

Hasarlı çatılı ev tamir edildi.

彼のほおの傷あとは今ではほとんどわからない。

Yanağındaki yara izi artık neredeyse görünmüyor.

何度も聞いたので、今ではその詩をそらで言えます。

Birçok kez duyduğum için, şiiri şimdi ezberden okuyabilirim.

喫煙は今では、全ての国内線のフライトで禁止されている。

Sigara içmek artık tüm yerli uçak seferlerinde yasaklandı.

彼女は今では自分で髪を洗えるほど元気になった。

Artık o tek başına saçını yıkamak için yeterince iyi.

彼は今ではここで働いていないが、以前は働いていた。

O şu anda burada çalışmıyor fakat burada çalışırdı.

赤ん坊の時は弱かったのに、今では彼はとても丈夫だ。

O bir bebek olarak zayıfken şimdi çok güçlü.

今では その考えは 全くの見当違いだと わかっています

Hiçbir şeyin gerçeğin dışına çıkamayacağı ortaya çıkıyor.

昔はたくさんたばこを吸っていたが、今ではやめました。

Eskiden çok sigara içerdim ama artık sigara içmeyi bıraktım.

- もし私があの時その絵を買っていたら、今では金持ちだろうに。
- もし私があのときその絵を買っていれば、今では金持ちだっただろうに。

O tabloyu o zaman satın alsaydım, şimdi zengin olurdum.

ラジオやテレビによるニュースの報道は今ではまったくふつうのことだ。

TV ve radyo ile haber iletişimi artık çok yaygın.

昔は冬にスケートをしに行ったものだが、今では歳を取り過ぎた。

Eski günlerde, kışın buz pateni yapmaya giderdik ama şimdi çok yaşlıyız.

- 以前はここに緑の野原があったが、今ではスーパーマーケットがある。
- ここは昔は野原だったのだが、今ではスーパーになっている。
- ここって野原だったのに、スーパーがたってるよ。

Burada bir yeşil alan vardı; şimdi bir süpermarket var.

彼は今では、以前のような手に負えない暴走族ではありません。

O daha önce olduğu gibi, pislik motosiklet çetesi üyesi değil.

聖書を知らない若者に出会うことは、今ではごく普通のことだ。

Artık İncil'i bilmeyen insanlarla tanışmak oldukça yaygın.

彼はかつて彼女と知り合いであったが、今ではもはや友達ではない。

O bir zamanlar onu tanıyordu ama onlar artık arkadaş değiller.

初めは英語はとても難しいと思ったが、今ではやさしいと思っている。

İlk başta İngilizcenin çok zor olduğunu düşündü ama şimdi kolay olduğunu düşünüyor.

以前は肥沃な平野であったのに今では荒れ地にすぎなくなっている。

Şimdi bereketli bir ovanın olduğu yerde çölden başka bir şey yok.

トムは以前赤ワインが好きではなかったが、今ではほとんど毎日飲んでいる。

Tom kırmızı şarabı sevmezdi, ama şimdi neredeyse her gün içiyor.

- 本は今では誰にでも手に入る。
- 今や誰でも本を手に入れることができる。

Günümüzde herkes kitap alabilir.

- 彼女は今では結婚して身を固めている。
- 今や彼女は結婚して落ち着いた。

O şimdi evli ve yuvasını kurdu.

午前6時に起きるというのは、最初はきつかったが、今では慣れてしまった。

Sabah 6.00'da kalkmak ilk başta zordu, ama şimdi buna alıştım.

フランス語はずっと前に勉強したことがあるのですが、今ではボンジュールしか覚えてません。

Ben uzun bir zaman önce Fransızca öğrenmiştim ama şimdi tüm hatırladığım "Bonjour".

以前はいつも腕時計をしていたトムだったが、今ではただ自分のスマホを見るだけだ。

Tom her zaman bir saat takardı, ama şimdi o sadece akıllı telefonuna bakıyor.

引っ越して来た当時、彼女はこの町が気に入らなかったが、今では慣れてしまった。

O buraya taşındığında bu şehri sevmedi ama şimdi ona alıştı.

新車時300万円した車も今では30万円位だそうですから、もう少し乗ろうと思います。

Sıfırken 3.000.000 yen fiyatı olan arabalar, şimdi 300.000 ediyor; bu durumda sanırım benimkini biraz daha kullanacağım.

もし彼がもっと一所懸命に働いていたならば、彼は今では金持ちかもしれないのだが。

Eğer daha çok çalışsaydı şimdi zengin bir adam olabilirdi.

- 私は以前は葡萄酒が嫌いでしたが、今ではとても好きです。
- 以前はワインが好きではありませんでしたが、今はとても好きです。

Şaraptan hoşlanmazdım fakat şimdi oldukça düşkünüm.

- その村は十年前とはとても変わってしまった。
- その村では今では十年前とはとても変わってしまった。
- そういう理由で彼らは私と一緒にこれなかったのです。

Köy artık on yıl önce olduğundan çok farklı.

- メアリーは今はあまり踊らないが、昔はよく踊っていたのを私は知っている。
- メアリーは今ではあまり踊らないが、昔はかなり踊っていたことを私は知っている。
- メアリーは、今はあまりダンスをしないが、昔は良くしたものだ。

Mary şimdi fazla dans etmiyor, ama eskiden çok dans ettiğini biliyorum.

More Words: