Examples of using "ちょっと" in a sentence and their turkish translations:
Bir an bekle.
Neredeyse.
Ona bir bakayım.
Bir dakika önce kalktım.
Canım dinlenmek istiyor.
Biraz yorgun hissediyorum.
Kenara çekilin.
Göz atmama izin ver.
Bir saniye bekle.
Biraz meşgulüm.
Hey, onu işittin mi?
Bana biraz yardımcı olabilir misin?
Konuyu kapatalım.
O biraz utangaç.
Birazcık zor oluyor.
GG: Tamam, duralım.
Ben az çok mutluyum.
Sakin ol, genç adam.
Sadece sana sarılmak istiyorum.
Lütfen biraz bekleyin.
Biraz dinlenmeye çalış.
Sadece bana yardım et.
ya da biraz garip olduğunu, fazlaca özele girdiğini.
Sadece aynaya bak.
Bir dakikanız var mı?
Hey, nereye gidiyorsun?
- Bir dakika...
- Bir dakika bekle.
Bir saniye bekle.
"Tanrım!" dedim. Biraz gerildim.
O zor olurdu.
Havada hafif bir soğuk vardı.
Bana bir dakikanızı ayırın.
Biraz temiz hava almak istemez misiniz?
Yine de biraz soğuk.
Onlar biraz sıkı.
- Konuşmama izin verin.
- Konuşayım.
Bir dakika düşünmeme izin ver.
Sadece gözlerini kapa.
Seni bir saniye görebilir miyim?
Canım dinlenmek istiyor.
Hey, bir saniye bekle.
Tom, biraz sakinleş!
Hey, bir dakika bekleyin.
Hey, sen!
Bir süre bekleyin.
Bana bir mola ver, ne dersin?
Şimdi çok az param var.
Burası biraz fazla daralıyor.
Ben sizinle özel olarak konuşmak istiyorum.
Neden kısa bir süre için uğramıyorsun?
Bel biraz küçük.
Bana göster.
Bir süre bekler misin?
Lütfen bana yardım etmeye gel.
Banyoya gidiyorum.
Ben biraz su alacağım.
O çocuk biraz utangaç.
Bu biraz garip.
Öksürüğüm ve biraz ateşim var.
Bir süre dinlenelim.
Bir an için sakin olun.
Bir dakikalığına sizi görebilir miyim, lütfen?
O biraz utangaç.
Dinlenmeye ne dersin?
Artık kalmak istiyor musun?
Gerçekten çok sert konuştum.
Lütfen bana bir mola ver.
Ben biraz açım.
Ben bir süreliğine dışarı çıkıyorum.
Bazı giysiler aldım.
Bu ay biraz zordu.
O biraz solgun görünüyor.
- Şu anda meşgulüm.
- Ben şu anda bağlıyım.
Bir dakika bekle! Bu kimin saçı?!