Examples of using "ちょっと待って。" in a sentence and their turkish translations:
Bir saniye bekle.
GG: Tamam, duralım.
Sakin ol, genç adam.
Lütfen biraz bekleyin.
Bir saniye bekle.
Hey, bir dakika bekleyin.
Bir süre bekler misin?
Bir an bekle.
Bir dakika bekle. Jimmy'yi arayacağım.
Bekle. Sen sadece ne dedin?
Hey, bekleyin!
Bir saniye bekle. Benim ayakkabımdaki bağcıklar çözülmüş.
Bekle. Dişlerimi fırçalayacağım.
Bir süre bekleyin.
- Birkaç dakika bekler misiniz?
- Birkaç dakika beklemenizin bir sakıncası var mı?
Bekle, ne yapmaya çalışıyorsun?
Lütfen bekle. Havlu getireceğim.
- Bir dakika...
- Bir dakika bekle.
Bir dakika. Karar vermedim.
Bekle. Bu kadar hızlı yürüyemem.
Biraz daha bekleyin.
Biraz bekle, hemen döneceğim. Telefonu kapatma!
"Tom akşam yemeğin soğuyor." "Bir dakika. Geliyorum."
Lütfen bir süre bu civarda bekle.
Bir süre burada bekler misin?
Ona biraz beklemesini rica ettim.
Şimdi biraz bekle lütfen. O henüz gelmedi.
Lütfen bir dakika bekler misin?
- Bir dakika.
- Sadece bir dakika.
Bir saniye, lütfen.
Ona bir dakika beklemesini rica ettim.
Sadece biraz bekleyin.
Sadece bir saniye bekle.
- Lütfen bir dakika bekle.
- Lütfen bir dakika bekleyin.
- Lütfen bir dakika bekleyiniz.