Examples of using "もうちょっと。" in a sentence and their turkish translations:
Neredeyse.
Artık kalmak istiyor musun?
Biraz daha dikkat etmeliyim.
Biraz daha az yemeye çalış.
- Biraz daha medeni olmayı deneyebilirsiniz.
- Biraz daha medeni olmayı deneyebilirsin.
Biraz daha yavaş yürümek istiyorum.
Lütfen biraz daha kalır mısın?
Bana biraz daha zaman verebilir misiniz?
O sadece biraz daha uzak.
Biraz daha tuz eklemeye ne dersin?
- Neredeyse boğuluyordum.
- Neredeyse boğuldum
Biraz daha uyumak istiyorum.
Biraz daha bekleyin.
Bana bir dakika daha ver.
Muhtemelen biraz daha yavaş konuşmalısın.
Araba tarafından çarpılmamak ve öldürülmemek için kıl payı kaçtı.
Bu kadar çabuk yemeyi bırak. Daha yavaş yemelisin.
Tatil bitmek üzeredir.
Biraz daha sıcak olsaydı çayımızı bahçede içebilirdik.
Biraz daha erken gelmeliydin.
Uzun süredir beklediğini biliyorum fakat sadece biraz daha bekler misin?
Sezgileri gerçekten kuvvetli bir insan bütün bir durumu sadece birkaç ipucuyla çözebilir. Bu olmak istediğim kişi türüdür.
Tom olaylar hakkında biraz daha olumlu olmayı öğrense, büyük olasılıkla insanlar ondan biraz daha hoşlanır.
Saat ona yaklaştı. Yatmaya gitme zamanımız geçti bile.
Köpeğimiz neredeyse bir araba tarafından eziliyordu.