Examples of using "Kezet" in a sentence and their turkish translations:
Tokalaşalım.
Lütfen tokalaşın.
Ellerinizi yıkadınız mı?
Ellerinizi yıkayın.
Ben ellerimi yıkıyorum.
Biz ellerimizi yıkadık.
Onlar tokalaştılar.
Genç adam elini uzattı ve onu salladım.
Elimi salla.
- Onunla tokalaş.
- Onunla el sıkış.
Benimle tokalaştı.
Ellerimi yıkamaya gideceğim.
Tom'la tokalaş.
- Ellerimi çok yıkıyorum.
- Ellerimi çok yıkarım.
Ellerimi yıkamaya gittim.
Ellerini henüz yıkamadın, değil mi?
Yine de sadece onda biri, hastanın odasına girmeden önce
Birlikte yemek yedik. El sıkıştık.
Ellerimi nerede yıkayabilirim?
Bir şey yemeden önce ellerini yıkamalısın.
Neden ellerini yıkamadın?
şöyle söyledi: ''Aslında burada el sıkışmıyoruz.
O onun elinin arkasını öptü.
Kimse Tom'u yenemez.
Ben Tom'la el sıkışıp ayrıldım.
O, tokalaşmayı reddetti.
Lütfen yemekten önce ellerini yıka.
Neden insanlar el sıkışır?
Ali elimi sıkmadı.
Tom, Mary'nin elini sıkmayı reddetti.
- O, elimi sıkmayı reddetti.
- O benimle tokalaşmayı reddetti.
Bazıları benimle tokalaşmayı reddetti.
Birinin elini sıktığında, onun gözlerinin içine bakmalısın.
Antrenörler maçtan sonra tokalaştı.
Ellerimi yıkarım.
Tom elimi öptü.
Yemek yemeden önce ellerinizi yıkıyor musunuz?
Bebeğin altını değiştirdikten sonra ellerinizi güzelce yıkamanız çok önemlidir.
Ellerini yıkadığın sabun hangisi?