Translation of "Kezet" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Kezet" in a sentence and their turkish translations:

- Fogjunk kezet!
- Fogjunk kezet.
- Rázzunk kezet.

Tokalaşalım.

Fogjunk kezet!

Lütfen tokalaşın.

Mostatok kezet?

Ellerinizi yıkadınız mı?

Moss kezet!

Ellerinizi yıkayın.

Kezet mosok.

Ben ellerimi yıkıyorum.

Kezet mostunk.

Biz ellerimizi yıkadık.

Kezet fogtak.

Onlar tokalaştılar.

A fiatalember kezet nyújtott, és kezet ráztunk.

Genç adam elini uzattı ve onu salladım.

Fogj velem kezet!

Elimi salla.

Rázz vele kezet.

- Onunla tokalaş.
- Onunla el sıkış.

Kezet rázott velem.

Benimle tokalaştı.

Megyek kezet mosni.

Ellerimi yıkamaya gideceğim.

Rázz kezet Tommal!

Tom'la tokalaş.

Sokat mosok kezet.

- Ellerimi çok yıkıyorum.
- Ellerimi çok yıkarım.

Elmentem kezet mosni.

Ellerimi yıkamaya gittim.

- Ugye még nem mostál kezet?
- Ugye még nem mosott kezet?
- Ugye még nem mostatok kezet?
- Ugye még nem mostak kezet?

Ellerini henüz yıkamadın, değil mi?

Tízből egy mosott kezet

Yine de sadece onda biri, hastanın odasına girmeden önce

Kezet ráztunk, kenyeret szegtünk.

Birlikte yemek yedik. El sıkıştık.

Hol tudok kezet mosni?

Ellerimi nerede yıkayabilirim?

Evés előtt moss kezet!

Bir şey yemeden önce ellerini yıkamalısın.

Miért nem mostál kezet?

Neden ellerini yıkamadın?

"Nem szoktunk kezet fogni, – mondta –

şöyle söyledi: ''Aslında burada el sıkışmıyoruz.

- Kézen csókolta.
- Kezet csókolt neki.

O onun elinin arkasını öptü.

Senki sem emelhet kezet Tomira.

Kimse Tom'u yenemez.

Kezet ráztam Tommal, és mentem.

Ben Tom'la el sıkışıp ayrıldım.

Nem volt hajlandó kezet fogni.

O, tokalaşmayı reddetti.

Kérlek, evés előtt mossál kezet.

Lütfen yemekten önce ellerini yıka.

Miért ráznak az emberek kezet?

Neden insanlar el sıkışır?

Ali nem adott nekem kezet.

Ali elimi sıkmadı.

- Tamás nem volt hajlandó Máriával kezet fogni.
- Tamás nem volt hajlandó Máriának kezet nyújtani.

Tom, Mary'nin elini sıkmayı reddetti.

Nem volt hajlandó kezet fogni velem.

- O, elimi sıkmayı reddetti.
- O benimle tokalaşmayı reddetti.

Néhányan nem voltak hajlandók kezet fogni velem.

Bazıları benimle tokalaşmayı reddetti.

Amikor kezet rázol valakivel, nézz a szemébe.

Birinin elini sıktığında, onun gözlerinin içine bakmalısın.

A meccs végén az edzők kezet ráztak.

Antrenörler maçtan sonra tokalaştı.

- Mosom kezeimet.
- Kezet mosok.
- Megmosom a kezem.

Ellerimi yıkarım.

- Tom megcsókolta a kezemet.
- Tom kezet csókolt nekem.

Tom elimi öptü.

- Evés előtt moss kezet.
- Evés előtt meg szoktad mosni a kezedet?

Yemek yemeden önce ellerinizi yıkıyor musunuz?

Nagyon fontos, hogy alaposan kezet moss miután kicserélted a baba pelenkáját.

Bebeğin altını değiştirdikten sonra ellerinizi güzelce yıkamanız çok önemlidir.

- Milyen szappant használsz kézmosáshoz?
- Milyen szappannal mosod a kezedet?
- Milyen szappannal mosol kezet?

Ellerini yıkadığın sabun hangisi?