Examples of using "Maternelle" in a sentence and their turkish translations:
İbranice ana dilimdir.
Anadilimde, yani İtalyanca'da
Benim ana dilim İspanyolcadır.
İngilizce benim ana dilim.
Urduca benim ana dilimdir.
İspanyolca onun ana dilidir.
İtalyanca benim ana dilimdir.
Bu benim ana dilim değil.
Onun anadili Urducadır.
İbranice benim ana dilimdir.
Ana dilimden nefret ediyorum.
Lilah şimdi anaokulunda.
Onların ana dili Fransızca.
Biri kendi ana dilini sevmeli.
Ana dilim Fransızcadır.
Onun ana dili Fransızcadır.
Ana dilim Türkçedir.
- Bizim ana dilimiz Japoncadır.
- Ana dilimiz Japonca'dır.
İngilizce benim ana dilim değil.
Benim ana dilim Japoncadır.
Ana dilim Fransızca.
Japonca benim ana dilimdir.
Bizim ana dilimiz Japoncadır.
Benim anadilim Macarcadır.
Ben yerli Fransızca konuşmacıyım.
Senin anadilin Çince mi?
Ana dil, yeri doldurulamaz bir hazinedir.
Annemin tarafından büyükannem, Osaka'da yaşıyor.
Fransızca benim ana dilim değil.
Küçük kız kardeşim anaokuluna gidiyor.
Fransızca senin ana dilin mi?
Anaokulundan beri sana aşığım.
Çeviri yapmak, bize ana dilimizi daha iyi bilmemizde yardımcı olur.
Fince, çocuklarımın ana dilidir.
O sanki bir yerli konuşmacıymış gibi İngilizce konuşur.
Esperanto'yu ana dilim gibi konuşabiliyorum.
Bay Wright, sanki onun ana diliymiş gibi Japonca konuşuyor.
- İspanyolca onun ana dilidir.
- İspanyolca onun ana dili.
Benim anadilim bir başkası için yabancı dildir.
Benim ana dilim Lehçe'dir.
İngilizce ana dilim değildir.
Anadilimin Türkçe olduğunu neredeyse herkes bilir.
Ben sadece kendi ana dillerine çeviri yapmaları için insanları işe almak istiyorum.
Brent bir Amerikalı, ama o sanki onun ana diliymiş gibi Japonca konuşuyor.
Kendi anadilini bile hatasız konuşamaz.
- O daha kreşe gitmiyor çünkü henüz lazımlığa alıştırmadık.
- Oğlan henüz kreşe gitmiyor çünkü daha lazımlığa alışkın değil.
Bu kitap ana dili Japonca olmayan öğrenciler için.
Bu kitap Japonca'yı anadil olarak konuşmayan öğrenciler için tasarlandı.
- O, Amerika Birleşik Devletleri'nde büyüdü fakat onun ana dili Japonca.
- O, Birleşik Devletler'de büyüdü fakat onun ana dili Japonca.
- O, ABD'de büyüdü fakat onun ana dili Japonca.
- O, Amerika Birleşik Devletleri'nde büyüdü ama onun ana dili Japonca.
- O, Amerika Birleşik Devletleri'nde büyüdü lâkin onun ana dili Japonca.
- O, Amerika'da büyüdü fakat onun ana dili Japonca.
Benim ana dilim, annemin verdiği en güzel hediyedir.
Anaokulu çocukları parkta el ele yürüyordu.
Anadiliniz nedir?
O, Amerika Birleşik Devletleri'nde büyüdü fakat onun ana dili Japonca.
O, beş yabancı dil konuşur ama o küfretmek istediğinde annesinin dilinde konuşur.
- İngilizce benim ana dilim değil.
- İngilizce ana dilim değildir.
Tek kelime Fransızca konuşamaz ama öte taraftan bir İngiliz gibi İngilizce konuşur.
Tatoeba Korpus'taki hataların sayısını azaltmanın bir yolu, insanları sadece kendi anadillerine çeviriler yapmaya teşvik etmek olabilir.
Eğer ikinci dilinden anadiline çeviri yaparsan, bu durumun tersine tercihen, hata yapma olasılığın daha az olur.
Amerika'da yetişti ama ana dili Japonca.
Yabancı aksan sendromu henüz açıklanamayan, hastanın anadilini daha fazla düzgün şekilde telaffuz edemeyip yabancı bir aksanla konuşmaya başlamasıyla vuku bulan tıbbi bir durumdur.